Dünya’dan yaklaşık 10 ışık yılı uzaklıkta (yani oldukça yakınımızda!) bir kahverengi cüce keşfi yapıldı. Cisim, çevresinde dolanan bir gezegende yaşayanlar için, gündüz vakti siyah görünecek kadar da soğuk. Keşifle birlikte, uzayda yaygın olarak bulunan bu nesnelerin, dünyanın yakınlarında da olabileceğini akla getirmektedir.
Kahverengi cüceler, güneş gibi nükleer füzyon tepkimelerini gerçekleştiremediklerinden küçük kütleli ve soğukturlar. Kendilerine yetecek kadar enerji üretebilen bu nesneler, bir yıldız kadar olmasa da parlamaya devam ederler.
İngiltere, Hatfield’deki Hertfordshire Üniversitesi’nden Philip Lucas liderliğindeki bir ekip, UGPS-0722 olarak kodlanan ve kızılötesinde ışınım yapan bir kahverengi cüce keşfi yaptı. Cisim bize en yakın Erboğa Sistemi’nden iki kat daha uzakta, 9.6 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
1947’den bu yana keşfedilen gökcisimlerinin arasında, dünyaya en yakın yedinci yıldız ya da yıldız sistemidir. Keşif ayrıca nesnenin sıcaklığı ile de ayrıcalık kazanıyor.
Bir yıldızın Dünya’dan olan uzaklığını ölçmek için kullanılan yöntemlerden biri ve en güvenilir olanı paralaks yöntemidir. Bu yöntemde gökbilimci, bir yıldızın gökyüzündeki konumunu altı ay arayla iki defa ölçer. İki ölçüm arasında Dünya’nın Güneş çevresinde dolanımı nedeniyle çok küçük bir fark oluşur. Dünya yörüngesinin boyutlarını bilen gökbilimci, bu farkı da hesaba katarak yıldızın uzaklığını hesaplar.
Lucas ve ekibinin ölçümlerinde hata payı 1 ışık yılı olarak belirtilmiş. Daha net sonuç için birkaç ölçüm daha yapmak gerekecek.
Eğer ölçüm doğruysa, keşfedilen nesne bize en yakın kahverengi cücedir. Şimdiye kadar bize en yakın kahverengi cüce 11.8 ışık yılı uzaklıktaki Epsilon Indi olarak bilinen bir yıldızın çevresinde dolanan bir çiftti.
Keşfedilen küçük ve sönük yıldız yeni bir alanda da rekor sahibi. UGPS-0722, sıcaklığı açısından da en soğuk kahverengi cüce olarak kayıtlara geçti.. Yıldızın sıcaklığı 130 ile 230 C derece arasında. Bu da güneşin yaydığı enerjinin % 0.000026’sına, kızılötesi dalga boyuna denk geliyor. Başka bir ifadeyle, 3.8 milyon tane kahverengi cücenin yaydığı enerji, güneşin yaydığı enerjiye eşittir. Kahverengi cüce yaklaşık Jüpiter büyüklüğünde olmasına karşılık ondan 5-30 kat daha kütlelidir.
Bize bu kadar yakın olan cismin şimdiye kadar neden keşfedilememesinin nedeni de soğuk olmasıdır. Bu da gökyüzünde saklı kalan ve bize yakın birçok kahverengi cücenin olduğu sonucunu akla getirmektedir.
Kaynak: New Scientist