NASA ve Pennsylvania State Üniversitesi gökbilimcileri, iki yakın büyük gökada, Büyük ve Küçük Macellan Bulutları’nın şimdiye kadar elde edilmiş en ayrıntılı morötesi verilerini elde etmek için Swift Teleskopu’ndan yararlandılar.
NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Stefan Immler: “Çalışma sonucunda morötesi dalga boyunda aldığımız binlerce görüntüyü birleştirerek Macellan Bulutlarının en yüksek çözünürlükteki görüntüsünü elde ettik” diyor.
Immler ve ekibi Büyük Macellan Bulutu (BMB)’nun 160 mega piksel ve Küçük Macellan Bulutu (KMB)’nun 57 mega piksellik görüntülerini elde etti.
Yeni görüntüler BMB’ye ait yaklaşık 1 milyon ve KMB’ye ait 250 bin morötesi kaynağı ortaya koymaktadır. Görüntüler genelde Dünya atmosferi tarafından geçirilmeyen 1600 ile 3300 angström dalga boyu aralığındadır.
Swift Aracı Operasyon Merkezi’nden Michael Siegel: “Elimizde bu gökadalara ilişkin az sayıda morötesi verisi bulunuyordu. Hiçbiri bu kadar geniş alanları yüksek çözünürlükte göstermiyordu ve bu önemli bir eksiklikti” diyor.
BMB ve KMB sırasıyla 163 bin ile 200 bin ışık yılı uzaklıkta yer alan, Samanyolu’nun iki uydu gökadasıdır. BMB, Samanyolu’nun onda biri büyüklükte olup gökadamızın kütlesinin sadece yüzde biri kütlesindedir. KMB ise BMB’nin yarısı büyüklüğünde ve üçte ikisi kütlesindedir.
Bu denli küçük olmalarına karşılık gökyüzünde hatırı sayılır derece yer kaplamalarının nedeni bize olan yakınlıklarıdır. Her iki gökadaya ait görüntüler mor ötesinin 1928 angström, 2246 angström ve 2600 angström dalga boylarında alınan binlerce görüntünün karışımıdır.
Morötesi görüntüler gökbilimcilere normal yıldızlardan gelen ışığı karartarak sıcak yıldızları ve yıldız-oluşum bölgelerini gösterir. Swift ve Hubble Uzay Teleskopu birlikteliği daha derin, geniş ve çok daha dar alanların görüntülenmesini sağlar.
Büyük ve Küçük Macellan Bulutları Güney Yarıküre’de gece soluk bir şekilde parlarlar. Gökadalar 1519 yılında dünya çapında yelken açan Portekizli kâşif Ferdinand Magellan tarafından keşfedilmiş ve bundan dolayı onun adını almışlardır. O ve ekibi bu cisimleri gören ilk Avrupalılardır.