NASA’nın WISE aracı kızılötesi ile uzayı gözlemlerken ilk kuyrukluyıldızını keşfetti. Araç, geçtiğimiz günlerde ilk asteroitini keşfetmişti.
P-2010 B2 olarak kodlanan nesnenin 2 km’lik bir çapı olduğu bildirildi. Büyük bir olasılıkla kuyrukluyıldız 4.5 milyar yıl önce Güneş Sistemi’yle birlikte oluştu. P-2010 B2 Dünya’dan 175 milyon km uzaklıkta bulundu.
14 Aralık 2009’da fırlatılan WISE aracı ile Güneş sistemi’ndeki özellikle asteroitler ve kuyrukluyıldızların bulunması hedefleniyor. Yalnız burada küçük bir ayrım var: kuyrukluyıldız keşfi asteroit keşfinden daha zordur. Çünkü kuyrukluyıldızlar genellikle iç Güneş Sisteminde bulunmuyor. Kuyrukluyıldızlar genellikle çok daha uzaklardan, Kuiper Kuşağı’ndan geliyor.
Gerek asteroitler gerekse kuyrukluyıldızların yolu Dünya’nın yakınlarına düşebilir. Bu nesneleri bulmak ve gözlemek Dünya’ya olası tehlikeleri görmek için tek yoldur.
“Bir kuyrukluyıldızın Dünya’ya çarpma olasılığı çok düşüktür. Ama küçük de olsa böyle bir olay gerçekleşebilir. WISE ile böylesi bir olayın gerçekleşme olasılığını anlayacağız” diyor NASA’nın Jet İtici Güç Laboratuvarı’ndan (JPL) James Bauer.
WISE kuyrukluyıldızı ilk kez 22 Ocak’ta gökyüzünü tararken gördü. Cisim arka plandaki yıldızlara göre daha hızlı hareket ettiğinden kendini ele verdi. Keşifle birlikte kuyrukluyıldız ABD’de de hem profesyonel hem de amatör gökbilimcilerce de izlendi.
Asteroit ve kuyrukluyıldız keşifleri ve özelliklerini belirlemek için açılan ve özellikle öğretmen ve öğrencileri gözlem yapmaya teşvik eden bir Uluslar arası Araştırma ve Arama Birliği’nin sayfasında da gözlemler not altına alındı.
Asteroit ve kuyrukluyıldızlara ilişkin veriler Cambridge’deki Küçük Gezegen Merkezi’nde toplanmaktadır.
Keşfedilen kuyrukluyıldızın yörünge dönemi 4.7 yıl olarak belirlendi. Cismin yörüngesi elbette eliptik. Güneş’e en fazla 1.6 GB (1 GB, gökbirimi, dünya-güneş arası uzaklıktır) kadar yaklaşabiliyor . Güneş’e en uzak olduğu noktada ise Güneş’ten 4 GB kadar uzaklıkta bulunuyor. Cisim Güneş’e yaklaşırken yüzeyindeki buz erimeye ve gazlar da yanmaya başlıyor. Böylece cismin arka kısmında hareket yönüne zıt yönde bir kuyruk oluşuyor. (Tıpkı yanan bir cismi ileriye doğru hızla attığınızda cismin arkasında oluşan alev kuyruğu gibi)
Kuyrukluyıldızlar böylece zamanla eriyip küçülür ve en sonunda da yok olurlar. Kuyrukluyıldızdan kalan kayalık çekirdek çok küçüldüğünden onu görünür ışıkta görmek zorlaşır. Bunun için daha hassas gözlere ihtiyaç duyulur ve işte burada imdadımıza kızılötesi dalgalar yetişir. WISE’deki kızılötesi algılama yeteneği sayesinde daha birçok cisim bulanacaktır.
Kaynak: NASA/JPL