Olağanüstü gezegenimsi bulutsu NGC 7009, ya da diğer adıyla Satürn bulutsusu, bir dizi garip-şekilli küreye benzer şekilde, karanlığın içinden pembe ve mavi renklerde parıldıyor. Bu renkli görüntü, bir gezegenimsi bulutsunun tozlu iç kısmını ilk kez görüntüleyen çalışmanın bir parçası olarak, ESO’nun Çok Büyük teleskopu (VLT) üzerindeki güçlü MUSE aygıtı ile alınmıştır. Toz içerisindeki, kabuklar, bir hale ve ilginç dalga benzeri karmaşık zenginlikleri ortaya çıkaran harita gökbilimcilerin gezegenimsi bulutsuların ilginç şekillerini ve simetrilerini nasıl geliştirdiklerini anlamalarına yardımcı olacak.
Satürn Bulutsusu yaklaşık 5000 ışık yılı uzaklıkta, Kova takımyıldızı doğrultusunda yer almaktadır. İsmini herkesin yandan-görülen favori halkalı gezegenine benzeyen garip şeklinden almaktadır.
Aslında gezegenimsi bulutsuların gezegenlerle bir bağlantıları yoktur. Satürn bulutsusu daha önce düşük-kütleli bir yıldızken, yaşamının sonunda genişleyerek bir kırmızı deve dönüştü ve dış tabakalarını atmaya başladı. Güçlü yıldız rüzgârları ile dışarıya üflenen bu madde, geride kalan sıcak yıldız çekirdeğinden çıkan mor-ötesi ışınımla enerji kazanarak, yıldızın çevresinde toz ve parlak renklere sahip sıcak gazdan oluşan bir bulutsu meydana getirmiştir. Satürn bulutsusunun merkezinde, görünür halde olan ve beyaz cüce olma yolunda ilerleyen yıldız yer almaktadır [1].
Gezegenimsi bulutsuların bu şekilde garip görünümlere nasıl büründüklerini daha iyi anlamak üzere, ESO’dan Jeremy Walsh liderliğindeki uluslararası bir gökbilimciler ekibi Satürn bulutsusunun toz örtüsünü kaldırmak üzere Çoklu Birim Tayf Kaşifi (MUSE) aygıtını kullandı. MUSE, ESO’nun Şili’deki Paranal Gözlemevinde bulunan Çok Büyük teleskoplardan biri olan Birim teleskop üzerine kurulu bir aygıttır. Güçlü özellikleri sayesinde gözlenen nesnenin sadece görüntüsünü değil aynı zamanda görüntünün her noktasında ışığın tayfı — renk aralığı — hakkında da bilgi toplayabilmektedir.
Ekip MUSE’yi ilk kez gezegenimsi bulutsu boyunca gaz ve tozun optik bölgedeki dağılımı ayrıntılı bir şekilde haritalamak için kullandı [2].
Şaşırtıcı bir şekilde, ekip ayrıca toz içerisinde henüz tam olarak anlaşılamayan dalga benzeri bir özellikte buldu. Toz bulutsu içinde her yere dağılmış haldeyken, iç halkanın sınırında miktar olarak kayda değer bir düşüş görülmektedir, bu da tozun yok edildiğini göstermektedir. Bu yıkım için birçok potansiyel mekanizma vardır. İç kabuk özünde genişleyen bir şok dalgasıdır, bu nedenle toz taneciklerine çarparak onları imha etmiş olabilir, ya da fazladan bir ısıtma etkisi üreterek tozu buharlaştırabilir.
Gezegenimsi bulutsulardaki gaz ve yoz yapılarını haritalamak, bunların düşük kütleli yıldızların yaşam ve ölümlerindeki rollerinin anlaşılmasına ve aynı zamanda gökbilimcilerin gezegenimsi bulutsuların ilginç ve karmaşık şekillerini nasıl aldıklarını anlamalarına yardımcı olacak.
Ancak MUSE’nin yetenekleri gezegenimsi bulutsuların çok ötesine geçmektedir. Bu hassas aygıt aynı zamanda erken Evren’deki yıldız ve gökada oluşumlarını araştırabilirken, yakın evrendeki gökada kümelerinde bulunan karanlık madde dağılımını da haritalayabilmektedir.
Notlar
[1] Gezegenimsi bulutsular genellikle kısa ömürlüdür; Satürn bulutsusu genişleyerek soğuyup bizim için görünmez hale gelene kadar yaklaşık birkaç on bin yıl daha yaşayacaktır. Sonrasında merkezdeki yıldız sıcak bir beyaz cüce olarak sönükleşecektir.
[2] NASA/ESA Hubble teleskopu daha önceden Satürn bulutsusunun dikkat çekici bir görüntüsünü almıştır — ancak, MUSE’nin tersine, tüm bulutsu boyunca her noktada tayf özelliklerini tespit edememektedir.
ESO/Türkiye (Arif Solmaz, Çağ Üniversitesi, Uzay Gözlem ve Araştırma Merkezi, Mersin)
son gelişmelerde evrende galaksi sayısı 4 trilyon olduğunu izledim
dogrumu
Son yapılan çalışmada küçük kütleli yıldızların sanılandan daha çok sayıda olduğu ileri sürülmüştü. Dolayısıyla Samanyolu’nda kimi çalışmalarda 500 milyar, kimisinde 2 trilyon yıldız olduğu söylenir.