Bu sanal tur yaklaşık yüz milyar yıldız barındıran Samanyolu Gökadamızın farklı bileşenlerini gösterir.
Yolculuğa gökada merkezindeki süper kütleli karadelik çevresinde dolanan yıldız ile başlıyoruz ve yaklaşık 10 milyar yıldız içeren galaktik şişkin bölgenin tamamını görmek için uzaklaşıyoruz.
Yolculuğumuz çoğunlukla büyük gaz diskleri içinde gömülü olan genç yıldızlarla dolu bölgeyle devam ediyor. Gökada merkezine bağlanan ve yıldızlarla dolu sarmal kol karşınızda.
Ardından yaşlı yıldızların yanı sıra çok sayıda diğerlerinden bağımsız yıldız diskleri ve küresel kümelerle dolu haloyu görüyoruz. Haloyu içine alan karanlık madde bölgesinin varlığı ise yıldızlara etki eden kütle çekiminin yörüngelerindeki değişimden anlaşılıyor.
Filmde ayrıca galaktik merkeze 26.000 ışık yılı uzaklıktaki Güneş’e de yer verilmiş.
Son olarak da 1989 yılında göreve başlayan, Güneş’ten 300 ışık yılı uzaklıkta bulunan 100.000 dolayında yıldızı tarayan ESA’nın Hipparcos görevi gösterilmiş. Buna karşılık ESA’nın 28 gün sonra (20 Aralık 2013) fırlatacağı Gaia aracının 30.000 ışık yılı uzaklığa kadar ki yaklaşık 1 milyar yıldızı gözleyeceği de vurgulanmış.
Samanyolu merkezini gözleyen NASA’nın Nükleer Tayfölçerli Teleskop Dizisi (NuSTAR) ölü yıldızlardan yayılan yüksek X-ışınlarına benzer bir ışıltı keşfetti. Gökada merkezi ve Sagittarius A* adlı süper kütleli karadeliğin çevresi genç- yaşlı yıldızlarla, ölü yıldızlarla ve küçük karadeliklerle dolu olduğundan henüz bu parlamanın nedeni şimdilik belli değil. New York’taki Columbia Üniversitesi’nden Kerstin…
Hubble teleskopu 35. yaşını farklı cisimlerin görüntüleriyle kutluyor. Messier 104 ya da Sombrero (Meksika Şapkası) olarak bilinen ünlü gökada da bunlardan biri oldu. Hem Hubble hem de amatör gökbilimcilerin hedefinde bulunan Sombrero gökadası sarmal ve eliptik gökada özelliklerine sahiptir. Bu görüntü gökadanın farklı yapısını öne çıkaran yeni işleme tekniklerini içeriyor.…
Hubble Uzay Teleskopu Messier 68 (M68) olarak bilinen yıldızlarla dolu küresel yıldız kümesini görüntüledi. Bir yıldız kümesi yüzbinlerce hatta milyonlarca yıldızın karşılıklı kütle çekim dengesiyle milyarlarca yıl bir arada bulunurlar. Gökbilimciler buradaki yıldızların yaşına bakarak küresel kümelerin yaşlarını tespit ederler.
APEX, Karina bulutsusundaki yıldız oluşum bölgelerinin yeni görüntüsünü elde etti. Gökadamızdaki en büyük kütleli yıldızların bazılarını barındıran bu şiddetli yıldız olusum bölgesi genc yıldızlar ve oluştukları molekül bulutları arasındaki etkileşimlerin gözlenebildiği ideal ortamlardır.
ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gökbilimciler Dünya’nın kütlesinden birkaç kat daha büyük bir gaz bulutunun Samanyolu’nun merkezindeki karadeliğe doğru hızlı bir şekilde ivmelendiğini keşfettiler. Şimdiye dek bir bulutun süper kütleli bir karadeliğe doğru yaklaşıyor oluşu ilk kez gözleniyor.
Bu zengin görüntüyü oluşturan ışıltılı gökadalar ESO’nun gökyüzünü görünür ışıkta taramak üzere tasarlanan 2.6-metrelik son teknoloji ürünü VLT Tarama Teleskopu ile alınmıştır. Görüntü boyunca yayılmış kalabalık gökadaların özellikleri gökbilimcilerin gökadasal yapıların en ince ayrıntılarını ortaya çıkarmalarını sağlamaktadır. ESO’nun Çok Büyük…
NASA’nın Chandra X-Işını Teleskopu çok büyük karadeliklerin birkaç milyar yıl içinde ne kadar aktif olduğunu belirledi. Çalışma, hangi tür yıldızların patlayarak karadelik veya nötron yıldızına dönüştüğünü ve Samanyolu’nun merkezindeki dev karadeliğin gelecekte ne tür etkileri olabileceğini açıklayabilir.
Büyük kütleli yıldızların hayatı, patlamaları sonrasında görülen yapının incelenmesiyle ortaya çıkarılabilir. NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi 12 yıldır gökada üzerinde çeşitli yerlerde görülen süpernova kalıntılarını inceliyor.
Bu incelemelerin son örneği ise G350.1+0.3 olarak kodlanmış süpernova kalıntısıdır.
Güneş gibi yıldızların sonu son derece fotojenik olabilir. Buna iyi bir örnek 4200 ışık yılı uzaklıktaki NGC 2392’dir. NGC 2392 ya da “Eskimo Bulutsusu” adıyla bilinen cisme gökbilimciler gezegenimsi bulutsu demektedir. Gezegenimsi bulutsuların aslında gezegenlerle bir ilgisi yoktur. Bu ad,…
APEX, Karina bulutsusundaki yıldız oluşum bölgelerinin yeni görüntüsünü elde etti. Gökadamızdaki en büyük kütleli yıldızların bazılarını barındıran bu şiddetli yıldız olusum bölgesi genc yıldızlar ve oluştukları molekül bulutları arasındaki etkileşimlerin gözlenebildiği ideal ortamlardır.
ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gökbilimciler Dünya’nın kütlesinden birkaç kat daha büyük bir gaz bulutunun Samanyolu’nun merkezindeki karadeliğe doğru hızlı bir şekilde ivmelendiğini keşfettiler. Şimdiye dek bir bulutun süper kütleli bir karadeliğe doğru yaklaşıyor oluşu ilk kez gözleniyor.
Bu zengin görüntüyü oluşturan ışıltılı gökadalar ESO’nun gökyüzünü görünür ışıkta taramak üzere tasarlanan 2.6-metrelik son teknoloji ürünü VLT Tarama Teleskopu ile alınmıştır. Görüntü boyunca yayılmış kalabalık gökadaların özellikleri gökbilimcilerin gökadasal yapıların en ince ayrıntılarını ortaya çıkarmalarını sağlamaktadır. ESO’nun Çok Büyük…
NASA’nın Chandra X-Işını Teleskopu çok büyük karadeliklerin birkaç milyar yıl içinde ne kadar aktif olduğunu belirledi. Çalışma, hangi tür yıldızların patlayarak karadelik veya nötron yıldızına dönüştüğünü ve Samanyolu’nun merkezindeki dev karadeliğin gelecekte ne tür etkileri olabileceğini açıklayabilir.
Büyük kütleli yıldızların hayatı, patlamaları sonrasında görülen yapının incelenmesiyle ortaya çıkarılabilir. NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi 12 yıldır gökada üzerinde çeşitli yerlerde görülen süpernova kalıntılarını inceliyor.
Bu incelemelerin son örneği ise G350.1+0.3 olarak kodlanmış süpernova kalıntısıdır.
Güneş gibi yıldızların sonu son derece fotojenik olabilir. Buna iyi bir örnek 4200 ışık yılı uzaklıktaki NGC 2392’dir. NGC 2392 ya da “Eskimo Bulutsusu” adıyla bilinen cisme gökbilimciler gezegenimsi bulutsu demektedir. Gezegenimsi bulutsuların aslında gezegenlerle bir ilgisi yoktur. Bu ad,…
APEX, Karina bulutsusundaki yıldız oluşum bölgelerinin yeni görüntüsünü elde etti. Gökadamızdaki en büyük kütleli yıldızların bazılarını barındıran bu şiddetli yıldız olusum bölgesi genc yıldızlar ve oluştukları molekül bulutları arasındaki etkileşimlerin gözlenebildiği ideal ortamlardır.
ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gökbilimciler Dünya’nın kütlesinden birkaç kat daha büyük bir gaz bulutunun Samanyolu’nun merkezindeki karadeliğe doğru hızlı bir şekilde ivmelendiğini keşfettiler. Şimdiye dek bir bulutun süper kütleli bir karadeliğe doğru yaklaşıyor oluşu ilk kez gözleniyor.
kendi gözlerimizlede görebilseydik keske oralari.