Bilim insanları uzak bir yıldızın çevresinde dolanan bir ötegezegenin manyetik alanını belirleyen yeni bir yöntem geliştirdi. Araştırmacıların hedefindeki gezegen ise Osiris takma adlı meşhur HD 209458b. Araştırmacı grubu gezegenin anlık manyetik değerini hesapladı.
Güneş Sistemi dışında ilk gezegenin keşfinden bu yana gökbilimciler özellikle son iki yılda gezegenlerin ayrıntılarını ortaya çıkaran çalışmalar yapmaya başladı. 20 yıl önce bir gezegenin keşfi çok önemli bir olayken artık günümüzde Güneş Sistemi’ndeki gezegenlere benzeyenleri, onların uydularını, atmosfer ve iklimleri ortaya çıkarılmaya başladı. Bir katı ya da gaz gezegenin en önemli özelliklerinden biri de manyetik alanı ve şiddetidir. Dünya’daki manyetik alan canlıları zararlı kozmik ışımadan korurken aynı zamanda uzay araçlarının yol almalarına katkı sağlarlar.
Çalışma, başını Avusturya Bilimler Akademisi Uzay Arşatırmaları Enstitüsü’nden Kristina Kislyakova ile Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi Skobeltsyn Nükleer Fizik Enstitüsü’nden Maxim Khodachenko çektiği uluslararası bir araştırma ekibi tarafından gerçekleşti. Çalışmada ayrıca Avusturya Uzay Araştırmaları Enstitüsü’de yer alıyor.
Osiris gezegeni Jüpiter’in üçte biri büyüklüğünde ancak ondan daha parlak sıcak gaz devidir. HD 209458 yıldızı çevresinde çok yakın yörüngede sadece 3,5 günde bir yılını tamamlıyor. Uzunca bir süredir gökbilimciler tarafından incelenen gezegen hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır. Hakkında bu kadar çok bilgi sahibi olunan gezegen, gökbilimciler ellerindeki hipotezleri test edecek model haline gelmiştir.
Bilim insanları gezegeni geçiş dönemlerinde Hubble ile Lyman-alfa çizgisiyle gözlediler. İlk başta gezegenin atmoserinin yıldız tarafından yavaş yavaş yutulduğu saptandı. Daha sonra bu sonuçlarla büyüklüğü, manyetosferi dikkate alınarak sıcak Jüpiteri çevreleyen gaz bulutunun şekli tahmin edildi.
Kristina Kislyakova: “Gözlemlerin artmasıyla gezegenin çevresindeki sıcak hidrojen bulutu oluşumu modellenerek özel manyetik moment değerleri ve yıldız rüzgârı parametreleri elde edildi” diyor.
Bilim insanları yıldız rüzgârları ve gezegenin atmosferi arasındaki etkileşimi tanımlamak için pek çok etkene başvurmalıydı: Yıldız rüzgârı, nötr atmosferik parçacıklar ve onların iyonizasyonu, kütleçekimi etkileri, basınç etkisiyle yük alışverişi, ışınım ivmesi ve tayfsal genişleme.
Bilim insanları şu anda yıldız rüzgârındaki proton ile ile gezegen atmosferindeki hidrojen gazı etkileşimini tanımladıklarına inanıyor. Bu olay Dünya’daki gibi yıldız rüzgârları ile atmosferin manyetosfer katmanı üzerinde oluşur. Atomik hidrojen bulutu parametreleri bilinirse eldeki model yoluyla manyetosferin büyüklüğü tahmin edilebilir.
Ötegezegenlerin manyetik alanı doğrudan ölçümle mümkün iken dolaylı yöntemlerden radyo gözlemlerine daha çok başvurulur. Osiris için de bir dizi radyo gözlemleri yapılmasına karşılık şimdiye kadar başarıya ulaşılamadı.
“Gezegenin manyetosferi Jüpiter’in % 10’luk manyetik momentine karşılık geliyor. Bu da gezegenin mevcut durumuyla tutarlı bir sonuçtur” diyor Kislyakova.
Maxim Khodachenko: “Kullandığımız yüksek enerjili hidrojen bulutu yöntemi Dünya benzeri gezegenler için kullanılabilir.”