NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi verilerini inceleyen gökbilimciler çekirdeklerinde süper kütleli karadelik bulunan gökadaların büyümesine kozmik yağış adı verilen etkinin engel olduğunu belirledi.
Kozmik yağış, Dünya’daki yağmur, sulu kar ya da kar yağışı olarak bilinen türle aynı anlamda değildir. Tersine, sıcak gazın soğuk gaz bulutlarına akması olayıdır. Araştırmacılar 200’den fazla gökadanın X-ışını analizinden yararlanarak gaz yağışına neden olan karadeliklerin gökadaların büyümesindeki etkisi araştırıldı.
Michigan State Üniversitesi’nden (MSU) Mark Voit: “Artık bu yağışın yavaşlatma etkisini biliyoruz. Yani büyük karadeliklerin gökadalardaki yıldız oluşumunu yavaşlattığının kanıtlarına ulaştık” diyor.
Gökbilimciler milyonlarca hatta milyarlarca güneş kütlesindeki süper kütleli karadeliklerin gökadaların gelişimini olumsuz yönde etkilediğini bilmelerine karşılık bunun nasıl olduğunu bilmiyorlardı. Şimdi bu bulmaca çözülmüş görünüyor.
MSU’dan Megan Donahue: “Süper kütleli karadeliklerin gökadalar üzerinde etkisi olduğunu biliyorduk ama bunun ayrıntılarını bilmiyorduk. Elimizdeki kanıtlar çözüme bir adım daha yakın olduğumuzu gösterdi” diyor.
Çalışmada gökada kümelerinin merkezlerindeki, bilinen en büyük gökadalar araştırıldı. Bu gökadalar muazzam derecede sıcak gazla örtülüdür. Yıldız oluşumu için daha soğuk gaz gerektiğinden sıcak gazın varlığı yıldız oluşumu önünde engel oluşturmaktadır. Bu sıcak gaz nereden besleniyor?
Bu sorunun yanıtını büyük gökada merkezlerindeki süper kütleli karadelikler verebilir. Belirli koşullar altında gaz kümeleri enerji yayar ve bu da sıcak gazla bunun çevresindeki soğuk gazın karışmasına neden olur. Bulut içindeki sıcak gazın itilmesiyle ısınan madde yıldız oluşumunu engelleyen enerjik parçacıkları tetikleyen yağmur oluşturur. Soğuma ve ısınma döngüsü gökadaların büyümesinde etkili olan bir besleme çevrimi oluşturur.
New York’taki Columbia Üniversitesi’nden Greg Bryan: “Yaptığımız gökada merkezindeki havanın nasıl olduğunu tahmin etmek: Büyük bir karadelikten gelen ısının etkilediği hava bulutlu” diyor.
Voit ve ekibi karadeliklerden farklı uzaklıklardaki gaz bloklarının ne kadar soğuk olduğunu tahmin etmek için Chandra verilerinden yararlandı. Bu bilginin ışığında karadeliklerin çevresinde “hava” tahmini yapabildiler.
Ekip karadelik jetlerince yayılan enerjinin yağış döngüsünde soğuk bulutlar üzerinde etkili olduğunu fark etti. Chandra verilerine göre bu yağış son 7 milyar yıl ya da daha uzun süredir devam ediyor.
Cambridge Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden Michael McDonald: “Karadelikler bu jetleri yaymasaydı bugün gökada merkezlerinde çok daha fazla yıldız olurdu” diyor.
Bazı gökadalardaki soğuk bulutların yağışın etkisiyle büyümeyi desteklediği belirlendi. Bazılarında ise durum tam tersiydi. Bu ise muhtemelen gökada merkezinden yayılan ya da başka bir gökadayla çarpışma nedeniyle oluşan muazzam ısının yıldız oluşumu için gerekli yağışı durdurması ile açıklanabilir.
Gelecekte yapılacak çalışmalarda karadelik-yağış etkisinin Samanyolu başta olmak bazı küçük gökadalardaki oluşumunun benzerliği araştırılacak.