Son iki gün Gökbilim açısından çok hareketli geçiyor. Haberlerin hızına yetişmekte zorlanıyorum. İşte yeni bir haber: Kepler 1 yaşında. Şimdi bu haberi yazmasam olur mu? Kepler Uzay Aracı geçen yıl 6 Mart’ta “Başka Dünyalar”ı bulabilmek amacıyla uzaya gönderildi. Bu araç için üretilen ilk ve şu an tek teleskobumuz.
Geçtiğimiz yıl 6 Mart 2009’da NASA’nın Cape Canaveral Üssü’nden fırlatılan Kepler’den çok şey bekliyoruz. Araçtan gelen verilerin ışığında ilk keşif Austos 2009’da yapıldı. 1000 ışık yılı uzaklıktaki dev bir gaz gezegen olan HAT-P-7b’nin atmosferindeki gazları bize bildirdi.
2010 yılına girdiğimizde de 5 yeni gezegen bularak hem yılın ilk ötegezegen keşfini hem de kendisinin ilk keşfini gerçekleştirdi Kepler. Bu gezegenlere sırasıyla Kepler 4b, 5b, 6b, 7b ve 8b adları verildi.
Kepler ile birçok dünya benzeri yani karasal gezegen bulunması ümit ediliyor. Aracın bu görevi yerine getirmesi için 2012’ye kadar 150 000 yıldızı gözlemesi gerekiyor.
Kepler gezegen keşfini geçiş yöntemi ile gerçekleştirecek. Bu yönteme göre bir gezegen yıldızının önünden geçerken yıldızın ışığının parlaklığı %1.5’a kadar varan oranda azalır.
Bir örnek verirsek bu azalma, 100 km ilerideki bir projektörün önünden geçen sivrisineğin, projektörün ışığını azaltması kadardır. Bu kadar hassas bir yöntemle gezegen keşfi yapılabilmesi Kepler’in teknolojik araçlarla donatılmış olması gerekiyordu. Öyle de oldu. Araçta gelişmiş bir CCD ve fotometre bulunuyor.