Kara delikler genellikle avcı olarak bilinseler de öyle değildir. Bir yıldız olay ufkuna girene kadar pusuda beklerler. Yıldız yeterince yaklaştığında kara deliğin güçlü kütle çekimine yakalanır ve parçalanmaya başlar. Yıldız parçalanırken aynı zamanda güçlü ışınımlar yollayarak kara deliğin yerini belli eder.
Hubble Uzay Teleskopu böylesi bir durumu yakalayarak yıldızın son anlarını kaydetti.
Kara deliğin bir yıldızı yakalayıp malzemesini çekmesi ve bu sırada yıldız maddesinden yayılan ışınım arasında bir denge bulunmaktadır. Kara delikler bir yıldızı düzenli değil dağınık şekilde yer. Yıldız bu sırada gelgit hareketi yaparak adeta durumdan kurtulmaya çalışır gibidir. Gökbilimciler bir yıldızın böylesi bir durumda başına gelenlerin ayrıntılarını öğrenmek için kullandıkları teleskoplardan en önemlisi Hubble’dır.
Hubble, AT2022dsd adı verilen olaydaki gelgit karmaşasını uzaklık nedeniyle görüntüleyemiyor. 300 milyon ışık yılı uzaktaki ESO 583-G004 adlı gök adanın çekirdeğinde gerçekleşen olayı anlamak için gökbilimciler yıldızdan gelen hidrojen, karbon ve diğer maddelerden yayılan ışığı Hubble’ın güçlü morötesi duyarlılığını kullandılar. Tayf çekerler kara delik cinayetindeki adli ipuçlarını sunarlar.
Gökbilimciler farklı teleskoplarla kara deliklerin çevresinde yaklaşık 100 gelgit bozulması olayı tespit ettiler. Gelgit olayları kara delikler hakkında önemli bilgiler vermektedir. Gök ada merkezinde hareketsiz yatan süper kütleli kara deliklerin her yüz bin yılda birkaç yıldızı parçalayıp yuttuğu tahmin edilmektedir.
AT2022dsd yıldız yutma olayı ilk kez 1 Mart 2022’de Tüm Gökyüzü Süpernovaları Otomatik Tarama (All-Sky Automated Survey for Supernovae ya da kısaca Assassin) programı yardımıyla fark edildi. Yüksek enerjinin uzun zamanda yayılması nedeniyle morötesi tayfında gözlem yapılması işi kolaylaştırdı.
CfA’dan Peter Maksym: “Genellikle bu tür olayları gözlemek zordur. Olay başlarda oldukça parlakken birkaç gözlem verisi alabilirsiniz. Programımızın farkı ise bir yıl boyunca birkaç gelgit olayına bakabilmemiz. Olayı erken dönemde fark ettik ve bu da kara deliğin cismi yutma aşamalarını görmemizi sağladı” diyor.
Hubble’ın tayfsal verileri yıldızı çok parlak, sıcak ve halka şeklinde bir gaz bölgesinden geliyormuş gibi yorumladı. Simit benzeri bu alan Güneş sistemi büyüklüğünde olup merkezinde kara delik bulunmaktadır.
“Simidin kenarındaki bir yere bakıyoruz. Kara delikten gelen ve yüzeyi süpüren yıldız rüzgârını görüyoruz. Rüzgâr saatte 35 milyon kilometre hızla (ışık hızının yaklaşık yüzde üçü) bize doğru yansıyor. Aslında olayı anlamaya çalışıyoruz. Yıldız parçalanıyor ve kara delik yıldız maddesini çekiyor. Arada neler olup bittiğini söyleyen modeller bulunmasına rağmen süreç tam olarak anlaşılmış değil” diyor Maksym.