Yeni NASA görüntüleri Jüpiter’in kayıp kuşağının geri gelmeye başladığını gösteriyor. Bu yeni gözlemler ile Jüpiter’in rüzgar ile bulutlar arasındaki etkileşim daha iyi anlaşılabilecek.
Bu yılın başlarında kaybolan Jüpiter’in açık kahverengi Güney Kuşağı ilk kez amatör gökbilimciler tarafından fark edildi. Kasım ayı başlarında Filipinler’den amatör gökbilimci Christopher Go bu koyu şerit üzerindeki beyaz bölgede oldukça parlak bir nokta gördü. Böylece Jüpiter bir anda gökbilimcilerin ilgi odağı haline geldi.
NASA’nın Kızılötesi Teleskop Birimi, Keck ve Gemini Gözlemevleri ile Jüpiter’deki kaybolan karanlık şeridin artık yerini almaya başladığı belirlendi.
Jet İticileri Laboratuarı’ndan (JPL) Glenn Orton: “Bunun nedeni beyaz şeritler arasında kalan kuşağın bulutlarla kapanması. Rüzgar nedeniyle şimdi bu bulutlar aşağı inmeye başladı. Kızılötesi görüntüde göze çarpan parlak nokta bu açılmanın başladığını doğruluyor” diyor.
Bu beyaz bulut beyaz renkteki amonyak buzundan oluşuyor. Beyaz bulutlar kahverengi kuşağın üstünde yer alıyor. Her birkaç on yılda bir kahverengi kuşak 1 ile 3 yıl arasında gözden kayboluyor. Bu aşırı değişim Güneş Sistemi’nde yalnız Jüpiter’in Güney Ekvator Kuşağı’nda oluşuyor.
Büyük beyaz bant gezegendeki tek değişim değil. Aynı zamanda gezegenin ünlü Büyük Kırmızı Leke’sinin rengi de koyu kırmızı renge dönüştü. Orton, üç Dünya büyüklüğündeki lekenin günümüzden en az bir yüzyıl önce oluştuğunu ve gezegenin dönmesiyle Güney Ekvator Kuşağı’nın biraz aydınlanacağını belirtiyor.
2007 yılında Plüton’a doğru yol alan Yeni Ufuklar (New Horizons) uzay aracı Güney Ekvator Kuşağı’ndaki parlak noktayı belirlemişti. 3-4 ay sonra koyu renk hızla görünmeye başladı. Önceki kayboluş 1989 yılında başladı, 1990’da sürdü ve 1993’te kuşak göründü. 20. Yüzyıl içindeki benzer dönüşümler kaydedilmiş olup nedeni uzun süreli atmosfer etkileridir.
Bilim insanları kimyasal ve dinamik etkilerle ortaya çıkan bu değişimin son halini modern araçlarla gözlediler. 2016’da Jüpiter’e varması planlanan Juno ile daha net bilgiler elde edilebilecek.
Bu olay bir anlamda profesyonel ve amatör gökbilimcilerin arasında işbirliği olduğunu da gösteriyor. Dünya’nın çeşitli bölgelerinde kendi donanımlarıyla gökyüzünü izleyen amatörler özellikle Güneş Sistemi’ndeki değişimlerin hızlıca farkına varırlar. Bu da profesyonel gökbilimcilerin de fark edilen bir değişimi anında haber alıp konuya yoğunlaşmasını sağlıyor.
Amatör gökbilimci Chrospher Go: “Patlamayı yakaladığım için çok şanslıyım. Şans eseri o sırada Jüpiter’i izliyordum ve patlamayı gördüm” diyor.
Kaynak: NASA-JPL