NASA’nın James Webb Uzay Teleskopu’nun öncü kamerası ve tayfölçeri, uzayda karşılaşacağı çetin şartlar için uygulanan kriyojenik testini geçti. Kriyojenik testi -183 C derece ile mutlak sıfır denilen -273 C derece sıcaklığındaki maddenin dayanıklılığını ölçen testin adıdır.
Orta-kızılötesi aleti (Mid-Infrared Instrument-MIRI) ile Birleşik Krallık’ın Oxfordshire’daki Bilim ve Teknoloji Konseyi’nin Rutherford Appleton Uzay Laboratuarı’nda (Science and Technology Facilities Council’s Rutherford Appleton Laboratory Space) test gerçekleşti. Söz konusu alet evrendeki ilk ışığı ve yıldızların çevresinde oluşan gezegenleri incelemek amacıyla üretilmiştir.
11 ülkeden 50’den fazla bilim insanı uzay aracı içine entegre edilecek olan gökbilim aracının testini 86 gün boyunca düşük sıcaklıklarda gerçekleştirdi.
NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Bilim Aletleri Birimi Webb Teleskopu ekibi üyesi Matthew Sera: “Bu 2000’den fazla program içermekte olan bir testti. Başarıyla tamamlanması ise Webb teleskopu için önemli bir dönüm noktasının geçildiğini gösterir diyor.
Webb teleskopu ve yardımcı araçları ile büyük patlama ve sonucunda gelişen yıldız sistemleri, evrenin oluşumunu anlamaya yardımcı olacak. Bilim insanları bu teleskopla özellikle uzak yıldızların çevresindeki gaz ve tozun örttüğü genç gezegenleri keşfetmeyi planlıyor. Kızılötesi ışık bu engelleri aşabilir ve MIRI’nin de yeteneği tam buna göre. MIRI tayfölçerinin yardımıyla insan için yaşama elverişli, sıvı suyun olduğu gezegenler bulunabilir.
NASA’nın Goddard Merkezi’nden Nobel ödüllü John Matther: “Binlerce gökbilimcinin verilerini alacağı Webb Teleskopu ile uzayın ulaşabildiğimizin daha ötesine uzanacağız. Hubble Uzay Teleskopu’nun keşifleri artık ders kitaplarında yerini aldı. Artık sıra James Webb’de. En önemli sorularımızı yanıtlamasını bekliyoruz” diyor.
MIRI, Avrupa ülkeleri, NASA’nın Jet İticiler Laboratuarı ve çok sayıda ABD kurumunun içinde yer alan bilim insanları ve mühendislerince tasarlanmıştır. James Webb Uzay Teleskopu’nun 2018’de fırlatılması planlanıyor.