Gökyüzümüzü İstiyoruz!

Işığın öldürdüğü gökyüzüne ilişkin güzel bir örnek çalışma.

Teknoloji hızla ilerliyor. Bu da beraberinde çeşitli sorunları getiriyor. Bu sorunların bazıları çözülebilecek ve olmaması gerekenler. Örneğin amatör ya da profesyonel  gökbilimcilerin en fazla şikayet ettiği konu: ışık kirliliği.

Çok uzağa, bin yıl önceye gitmeye gerek yok. Daha yüz yıl önce gökyüzü bugünkünden çok daha aydınlıktı. Böyle giderse bir yüzyıl sonra gökyüzünde yıldız değil bir gezegen dahi, küçük bir ışık noktası dahi kalmayacak. Aydınlık yok olacak.

Burada aydınlık kelimesini bilerek kullanıyorum. Gökyüzünü kararttık, öyle ki çoğu büyük kentlerde insanlar gökyüzüne bakmayı unuttu. Çünkü görecekleri hiç birşey yok. Halbuki eski insanlar, köyde yaşayanlar gökyüzünü iyi bilirlerdi. O güzelliğe şahitlerdi. Biz ucundan yakaladık.

E canım karanlıkta mı kalalım? Tam tersi, enerjiyi verimli kullanalım.

Yeryüzünü yanlış aydınlatıyoruz. Yeri değil, göğü aydınlatmaya çalışıyoruz. Bu sayede kirlenen sadece gökyüzü olmuyor. Aynı zamanda enerjimiz de kirleniyor. Enerjiyi boşa harcıyoruz. Bir sokak lambasının açısını doğru vermezseniz, ışığının bir kısmı gökyüzüne doğru yayılır ve hiçbir işe yaramaz. Halbuki doğru bir aydınlatmayla daha az sokak lambası kullanılabilir ve enerjiyi daha verimli kullanabiliriz. Biz de gökyüzümüze tekrar kavuşabiliriz.

Sokak lambası bu kirliliği oluşturan etkenlerden sadece biri ve belki de en önemlisi. Kim ne yapar bilmiyorum ama bu konuda gelişmiş ülkelerde çeşitli kıpırdanmalar başladı. Bizde başlasak fena olmayacak.

Gökyüzünü gerek çıplak gözle, gerek teleskopla izleyen bir amatör olarak: Gökyüzümü geri istiyorum. Ya siz?

Önerilir...

2 Yorum

  1. Bende bu konudan çok şikayetçiyim.Takım yıldızları zor tamamlarken son zamanlarda tek bir yıldızı bile zor görür oldum. Yapabileceğimiz her ne varsa katılmaya hazırım. Bizim olan gökyüzünü bizden almalarına izin vermeyelim.

  2. Evet bende istiyorum.Artık hepimizin bilinçlenme zamanı,özellikle yetkililerin.Öyleki artık köylerde bile şehirleşme özlemi başladı.Oturduğum yerde ışık kirliliği çok azdı,küçükken oldukça iyi hatırlıyorum.Ama şimdi gün geçtikçe takımyıldızların şekillerini tamamlayamaz,elimle ışığı kesmeden gökyüzüne bakamaz oldum.Şu an birçok gözlemevininde kapısında kilit vurulu.Kullandığımız fosil yakıtlara ne demeli.Sadece gökyüzümüzü kirletmiyoruz,bizim bir parçamız olan doğayıda incitiyoruz.Artık yeter beni hayata bağlayan,kim olduğumu hatırlatan gökyüzümü kaybetmek istemiyorum 🙁

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.