Gezegen Oluşum Modelini Sınayan Dev Gezegen

Genel olarak gezegenlerin oluşumu yemek pişirmeye benzetilebilir. Gezegeni oluşturan malzemelere göre pişirme yöntemi de değişebilir.

Hubble teleskopunu kullanan araştırmacılar, bir gezegeni disk kararsızlığı adı verilen şiddetli ve yoğun bir süreç olan kızarma aşamasındayken yakaladılar. Bu yöntemde madde ve gaz çeken çekirdek büyürken aynı zamanda yıldız çevresindeki maddeyi çeker ve böylece dış kısmı soğur ve kütle çekiminin diski parçalamasıyla bir ya da daha çok gezegen oluşur.  

Oluşma sürecinde olan yeni gezegen henüz 2 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilen genç yıldızı çevreleyen ön-gezegenimsi toz ve gaz diskinde gömülüdür (NASA, ESA, Joseph Olmsted (STScI))

Gökbilimciler uzun süredir Jüpiter benzeri büyük gezegenleri oluşumunu açıklayan uygun aday aradılar. Bu konuda Hubble’ın çözünürlüğü yapbozun önemli bir parçasını tamamladı.

Araştırmacıların “yoğun ve şiddetli bir süreç” olarak tanımladığı Jüpiter benzeri bir ilkel gezegenin kanıtlarına Hubble teleskopu ile ulaşıldı. Bu keşif, Jüpiter gibi gezegenlerin “disk kararsızlığı olarak adlandırılan döneme ilişkin ileri sürülen teoriyi destekliyor.

Oluşma sürecinde olan yeni gezegen henüz 2 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilen genç yıldızı çevreleyen ön-gezegenimsi toz ve gaz diskinde gömülüdür (Güneş sistemimiz 4.6 milyar yıl yaşındadır).

Subaru teleskopu ve Eureka Scientific’ten Thayne Currie: “Doğa zekidir; gezegenleri farklı şekillerde üretebilir” diyor.

AB Aurigae yıldızının çevresindeki gezegenin konumunu (sağ alt) gösteren grafik. (SCIENCE: NASA, ESA, Thayne Currie (Subaru Telescope, Eureka Scientific Inc.) IMAGE PROCESSING: Thayne Currie (Subaru Telescope, Eureka Scientific Inc.), Alyssa Pagan (STScI))

Tüm gezegenler çeşitli gaz ve tozun içerdiği disk içinde oluşur. Jüpiter’in oluşumu için öne çıkan teori, diske gömülü gezegenlerin, bir yıldızın çevresinde yörüngede dolanırken birbiriyle çarpışıp yapışan ve bu sayede büyüyen “çekirdek yığılma” olayıdır. Bu çekirdek daha sonra yavaşça gaz biriktirir. Buna karşılık disk kararsızlığı yaklaşımı bir yıldızın çevresindeki büyük disk soğurken kütle çekimi diskin hızla bir veya daha fazla gezegen kütlesi oluşturacak şekilde parçalanmasını sağladığını ileri sürer.

AB Aurigae b olarak bilinen yeni oluşan dokuz Jüpiter kütleli gezegen, yıldızının çevresinde 14 milyar kilometre uzakta dolanıyor. Bu, Pluto’nun Güneş’e olan uzaklığından iki kat daha fazladır. Bu kadar uzak konumda çekirdeğin büyümesiyle bir Jüpiter oluşması oldukça uzun zaman alacaktır. Böylece araştırmacılar disk kararsızlığının bu kadar büyük mesafelerde de oluştuğu sonucuna ulaşıyor ki bu da genel kabul gören çekirdek birikim modeli tarafından ileri sürülen gezegen oluşumu modeliyle tezat bir görüntü oluşuyor.

Yeni analiz iki Hubble cihazından gelen verilerle yapıldı: Uzay teleskopu görüntüleme tayf çekeri ve yakın kırmızı öte kamera ve çok nesneli tayf çeker. Veriler daha sonra Hawaii’de Mauna Kea’nın zirvesinde bulunan Japonya’nın Subaru teleskopundaki SCExAO adlı son teknolojiyle üretilmiş gezegen görüntüleme cihazından alınan verilerle karşılaştırıldı. Uzaydan ve yer merkezli teleskoplardan elde edilen veri zenginliği bu kritik süreçte önemli rol oynadı, çünkü bebek gezegenleri ve gezegenlerle ilgisi olmayan karmaşık disklerin özelliklerini belirlemek çok zordur.

“Bu sistemi yorumlamak çok zor. Proje için Hubble’a başvurmamızın nedenlerinden biri de; ışığı diskten ve herhangi bir gezegenden ayırmak için temiz görüntü ihtiyacı” diyor Currie.

Doğa da bu konuda yardımcı oldu: AB Aurigae yıldızının çevresinde dolanan geniş toz ve gaz diski Yer’den bakıldığında kenarı değil, neredeyse yüzü görülüyordu.

Currie, Hubble’ın uzun ömürlü olması da keşifte önemli rol oynadığını belirtiyor. Başta AB Aurigae b’nin bir gezegen olduğu konusunda şüpheleri vardı. Hubble’ın arşiv verileri ve Subaru’dan alınan ek veriler birleştirildiğinde elde edilen sonuç fikrini değiştirdi.

“Hareketi bir ya da iki yıl boyunca tespit edemedik. Hubble, Subaru verileriyle birlikte yörüngedeki hareketi anlamamız 13 yıllık veri bütünü sayesinde oldu” diyor Currie.

Washington DC’deki Carnegie Bilim Enstitüsünden Alan Boss: “Bu yeni keşif bazı gaz devi gezegenlerin disk kararsızlık mekanizması tarafından oluşabileceğinin güçlü bir kanıtıdır. Sonunda önemli olan tek şey kütle çekimidir, çünkü yıldız oluşum sürecinin artıkları şu ya da bu şekilde gezegen oluşturmak üzere kütle çekimiyle bir araya gelebilir” diyor.

Jüpiter benzeri gezegenlerin oluşumunun ilk günlerini anlamak, gökbilimcilere Güneş Sistemimizin tarihi hakkında da önemli ipuçları verir. Bu keşif aynı zamanda James Webb Uzay teleskopu da dâhil birçok gözlem aracıyla AB Aurigae gibi gezegen öncesi disklerin kimyasal yapısıyla ilgili gelecekte yapılacak çalışmaların yolunu açıyor.

Önerilir...

Düşünceniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.