Evrenin sessiz derinliklerinde bir canavar yatıyor: Gökbilimciler hiç beklemedikleri bir yerde 17 milyar Güneş kütlesinde çok büyük süper kütleli karadelik keşfetti. Hubble Uzay Teleskopu ve Hawaii’deki İkizler (Gemini) Teleskopu ile yapılan gözlemler bu tür canavarlardan daha çok sayıda olabileceğini işaret ediyor.
Şimdiye kadar en büyük 10 milyar Güneş kütlesinde süper kütleli karadelik keşfedilmişti ki bunlar büyük gökada kümelerinin merkezlerinde bulunan çok büyük gökada çekirdeklerindeydi. NASA/ESA Hubble Uzay Teleskopu’nu kullanan uluslararası bir gökbilimci ekibi oldukça sakin bir yerde bulunan NGC 1600 gökadasının merkezinde 17 milyar Güneş kütlesinde çok büyük süper kütleli karadelik keşfetti.
NGC 1600 yaklaşık yirmi gökadanın bulunduğu bir gökada kümesinde bulunuyor. 200 milyon ışık yılı uzaklıktaki eliptik gökada Irmak (Eridanus) takımyıldızı yönündedir. Çevresindekiler gibi tipik büyüklükte olmasına karşılık bu denli büyük kütleli karadeliğe sahip olması gökbilimcileri oldukça şaşırttı.
Almanya Max Planck Enstitüsü’nden Jens Thomas: “Gökadanın merkezinde zaten büyük bir karadelik bekliyorduk ama bu kadarını değil. Tahminlerimizden 10 kat daha büyük bir karadelikle karşılaştık” diyor.
Önceki Hubble verilerine dayanılarak yapılan hesapta karadeliğin kütlesi gökada merkezindeki şişkinliğe göre hesaplanıyor. Çekirdek ne kadar büyük ya da şişkinse karadelik o kadar büyüktür. “Gökada merkezleri gökadanın bütününün kütlesinin önemli bir kısmını oluşturur” diyor Thomas.
NGC 1600’deki çok büyük süper kütleli karadeliğin varlığı akla bu canavarlardan daha çok sayıda olabileceğini getiriyor. ABD’deki Berkeley Kaliforniya Üniversitesi’nden Chung-Pei Ma: “NGC 1600 boyutlarında birçok gökada bulunuyor. Gökada gruplarında bilinenden 50 kat daha fazla benzer gökada olduğu düşünülüyor. Yani sorumuz buzdağının altı ne kadar büyük? Beklenenden çok daha fazla büyük canavar bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor olabilir” diyor.
Karadeliğin başka bir gökadadaki karadelikle birleşerek büyüdüğü varsayılıyor. Birleşme sonrasında gökada çarpışmalarından kaynaklanan yoğun gaz ve tozla beslenerek daha da büyümüş olabilir. Komşularıyla birlikte evrenin ıssız denilebilecek bölgesinde bulunan NGC 1600’ün büyüklüğünün nedeni de bu olabilir.
Süper kütleli karadelik doğrudan görülemediği için gökbilimciler onu bulabilmek için kendisine yakın yıldızların hızlarını ölçtüler. Bu amaçla Hawaii’deki Mauna Kea tepesindeki 8 metrelik Kuzey İkizler Teleskopu’nu kullanan gökbilimciler karadeliğin kütlesini hesaplamayı başardılar.
Şimdi sırada ‘evrende benzer büyüklükte kaç tane daha karadelik olduğu’ sorusunun yanıtını bulmaya gelmiş görünüyor.