Dünya’daki en güçlü teleskoplarla yapılan araştırmaya göre Dünya’nın yapıtaşları ‘oldukça normal’ maddeden oluşmuş görünüyor. Bilim insanlarının ölçümünü yaptığı 456 ışık yılı çapındaki 18 farklı gezegen yapısında Dünya ile benzer özelliklere sahip elementler olduğunu belirlendi.
Dünya’ya benzer gezegen bulma adına yapılan bu çok ayrıntılı çalışma ile gezegenlerin doğumundan gelişimine kadar ki sürecin izlenmesi amaçlanıyor. Bunun için gezegenlerin temel ve ortak bileşenleri taranıyor.
Bilim insanları bazı yıldızların, Güneş Sistemindeki gibi gezegenlerinin olabileceğini düşünüyordu ki ilk gezegen keşfi 1992’de geldi.
Çalışma ekibinden Siyi Xu: “Bu uzak diyarları doğrudan gözlemek zordur. Çok uzakta olmaları ve bağlı oldukları yıldızın parlak ışığı gezegeni çalışmamızı engellemektedir. Bu nedenle dolaylı yöntemlere başvurmak gerekir” diyor.
Bu gibi nedenlerden dolayı araştırmacılar gezegen yapıtaşlarının beyaz cüce yıldızlardan kaynaklanan sinyalden nasıl etkilendiğini ortaya çıkarmaya karar verdi. Bu tür yıldızlar hidrojen ve helyumunun çoğunu yaktığı için küçülmüş yoğun yıldızlardır. Güneş, yaklaşık 5 milyar yıl sonra bir beyaz cüceye dönüşecek.
“Beyaz cücelerin atmosferleri hidrojen ve helyumdan oluşmasına rağmen oldukça temiz ve net tayfsal sinyal vermektedir. Yıldız soğudukça gezegenler, asteroitler, kuyrukluyıldızlar ve diğer cisimlerden malzeme çekmeye başlar. Bu malzeme yıldızın çevresinde tıpkı Satürn’ün halkası gibi toz diski oluşturur. Böylece yıldızın görünümü değişmeye başlar. Değişim süresince yıldızdan alınan tayfsal sinyal değişeceğinden malzemenin yapısını ve hatta miktarını bile ölçmenize izin verir. Bu ölçümler bir asteroit gibi küçük cisimlerin yapısını gösterecek kadar hassastır” diyor Xu.
Ekip Hawaii’deki Keck teleskopu ile Hubble teleskopunun tayfölçerlerinden yararlandı.
Siyi Xu: “Bu çalışmada beyaz cücelerin toz disklerine baktık. Bu yıldızların çoğunda kalsiyum, magnezyum ve silikon olduğunu belirledik. Sistemlerin birinde suyun izine de rastlayabilirdik ama henüz ona sıra gelmedi. Buna rağmen sistemlerin çoğunda su olması muhtemel. Örneğin 170 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızda tıpkı Halley kuyrukluyıldızında olduğu gibi karbon, azot ve su olduğunu belirledik. Dünya’da olduğu gibi…”
“Bu kimyasal elementlerin ölçülmesi yeryüzünü oluşturan yapının diğer gezegen sistemlerinde de olduğunu gösteriyor. Görünen o ki bu durum oldukça normal. Gökadamızda başka yerlerde dünya benzeri gezegen olduğuna inancımız daha da güçlendi.”
“Çalışma devam ediyor. Şimdi Gaia’nın devrim niteliğindeki 1,7 milyar yıldıza ait gözlem verilerini ele alacağız. Böylece beyaz cüceleri daha yakından tanıyabileceğiz.”