NASA/ESA Hubble Uzay Teleskopu şimdiye kadar evrenin birçok noktasını ve buralardaki birçok cismi görüntüledi, ama bunlardan biri çok özel: Kartal Bulutsusu’nun Yıldız Doğum Sütunları. 1995 yılında Hubble’ın şimdiye kadar görülmemiş ayrıntıda görüntülediği dev sütunlar, 25 yıl sonra yine görüntülendi.
Evrende birçok yerde gözlenen yıldız oluşum bölgelerinden, gaz ve toz bulutlarından oluşan Messier 16 olarak da bilinen Kartal Bulutsusu oldukça fotojeniktir. Hubble’ın 1995 yılında elde ettiği karelerden oluşan film defalarca televizyonlarda gösterildi.
Hubble’a 2009 yılında takılan Geniş Alan Kamerası 3 ile görünür ışıkta elde edilen karanlık gaz bulutlarındaki kozmik ince toz dallarından yayılan renkli ışımalar gökbilimcilere oldukça geniş manzaralı görüntü sunmaktadır.
Bu görünür ışık görüntüsüne ek olarak Hubble bir de bölgeyi kızılötesi dalga boyunda görüntüledi. Bu ise görünür ışık altında görünmeyen sütunlar içinde şekillenen yeni doğan yıldızları gösterdi [1].
“Yıldız Doğum Sütunları”, yıldız oluşum bölgesi içinde doğan genç yıldızlardan yayılan güçlü rüzgârlar çeşitli yerlerde çıkıntılara neden olmaktadır. Görünür ışıkta adeta hayalet gibi olan bu görünmez yıldızların puslu mavimsi ışığı gaz ve toz bulutunda bazı yerlerin ısınarak parlamasına neden olur.
Yeni görüntülerin yüksek kontrastı net görüşe yol açmaktadır. Bu da gökbilimcilerin sütunların zamanla nasıl değiştiğini görebilmelerini sağlar. Kızılötesi görüntüler eşliğinde sütunların uçlarındaki dallanmış yoğun parçalar daha iyi çalışılmaktadır. Bu görüntüler sütunlar içerisinde doğan yıldızların üflediği rüzgârlarla şeklinin zamanla değişimini gösterir.
Hubble’ın morötesi görüntüleriyle de gaz ve toz bulutu içindeki oksijen, hidrojen ve kükürt dağılımı ortaya çıkarılır.
6500 ışık yılı uzaklıkta olan Yıldız Doğum Sütunları yıldız üreten gaz ve toz bulutları arasında çok önemli bir yere sahiptir. 25. yaş gününü kutlayan Hubble’ın yeni görüntüsü teleskopun hâlâ ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor.
Notlar
[1] Güneş’in de buna benzer çalkantılı yıldız oluşum bölgesi içinde oluştuğuna ilişkin çeşitli kanıtlar bulunmaktadır.