Evrenin bir kuralı, her bitişin yeni bir başlangıcın müjdecisi olduğunu söyler. Büyük bir yıldız muhteşem bir gösteriyle süpernova haline gelip patladığında çevresine muazzam miktarda madde ve enerji yayar. Geriye kalan merkezi bölge bu atığı binlerce yıl besler.
Bu süpernova kalıntılarının önde gelenlerinden biri de Yengeç Bulutsusu (Crab Nebula)’dur. Süpernova patlamasıyla gaz ve tozdan oluşmuş devasa ipliksi oluşum, 1054 yılında Çinli gökbilimciler tarafından görüldü. İpliksi yapının merkezinde ise kendisini oluşturan yıldızın çekirdeği olan bir nötron yıldızı -ya da atarca- kaldı.
Bu görüntü ise NASA/ESA Hubble Uzay Teleskopu’nun optik ve ESA’nın Herschel Uzay Gözlemevi’nin kızılötesi verilerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu.
Herschel verilerine ait olan kırmızımsı renk bulutsunun her yanına dağılan parıltıyı, Hubble verilerini gösteren mavi renk ise bulutsu içindeki oksijen ve sülfür gazı izlerini ortaya koyuyor.
Herschel ile bulutsuyu çalışan gökbilimcilere göre Yengeç’te beklenenden daha fazla miktarda -Güneş’in kütlesinin çeyreği kadar- toz bulunuyor.
Bu yeni gözlemler ayrıca bulutsuda, evrende varlığına ilk kez rastlanan ve bir soygaz olan argonun varlığını da ortaya koydu.
Argon süpernova patlamaları sırasındaki nükleer tepkimelerde oluşan bir gaz olup ilk kez Yengeç Bulutsusu’nda görüldü. Ancak argonun patlamanın ardından hızla genişleyen ve dost olamayacak kadar sıcak gazı oluşturan diğer elementlerle birlikte uzaya yayılıyor olması da şaşırtıcıdır.