Gökbilimciler evrendeki en büyük nesnelerden olağanüstü bir gökada kümesinin birkaç önemli rekoru kırdığını keşfetti. Anka Kuşu (Phoenix) Kümesi olarak bilinen devasa küme gözlemleri Chandra X-ışınları Gözlemevi, Ulusal Bilim Vakfı Güney Kutbu Teleskopu (National Science Foundation’s South Pole Telescope) ve dünya üzerindeki diğer sekiz teleskop verişlerinin birleştirilmesiyle gerçekleşti. Gökbilimciler bu sayede böylesi devasa bir yapıyı oluşturan gökadaların nasıl büyüdüğü hakkında derin derin düşünmeye başladılar.
Anka Kuşu kümesi, başka hiçbir kümede görülmeyen yıldız oluşum miktarına sahip. Şimdiye kadar bilinen hiçbir kümeden bu kadar yoğun x-ışını alınmadı. Veriler ayrıca kümenin orta kısmındaki sıcak gazın soğuma hızının da bir rekor olduğunu gösteriyor.
Anka Kuşu kümesi 5,7 milyar ışık yılı uzağımızda yer alıyor. Kümenin bu özel adı önemli özellikler barındırdığını gösteriyor gibidir.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden Michael McDonald: “Kümelerin merkezinde yer alan gökadaların milyarlarca yıl atıl durumda kalmış olsa da, bu kümede durum daha farklı. Kümenin merkezindeki gökada sanki yeniden doğmuş gibi yeni yıldızlarla dolu. Mitolojide Anka Kuşu, aslında ölü durumdaki kuşun tekrar canlanan ve uçan bir kuştur” diyor.
Diğer tüm kümeleri oluşturan gökadalar gibi Anka Kuşu’da kendini bir arada tutan sıcak gazla örülü (karanlık madde değil) durumdadır. Bu birikintiyi sadece Chandra X-Işını Teleskopu görebilir. Bir gökadanın merkezindeki sıcak gaz zamanla soğur ve ardından çökme oluşur. Ancak çoğu gökada kümeleri son birkaç milyar yılda çok az yıldız oluşturmuştur. Bunun nedeni ise merkezdeki gazın soğumasını engelleyen, merkezi bölgeye sürekli enerji pompalayan süper kütleli karadeliklerdir.
Ünlü Kahraman (Perseus) kümesinden dışarı akan enerji, burada yüksek oranda yıldız oluşumlarını engeller. Merkezdeki karadelikten yayılan güçlü jetlerin oluşturduğu patlamalar dev boşluklar oluşturarak gazı sürekli sıcak tutar. Müziğin tonunun zaman zaman artması gibi.
Harvard-Smithsonian Merkezi’nden Ryan Foley: “Bunlar genelde her gökadada görülen şeylerdir. Ancak Anka Kuşu kümesi bize müziğin durduğunu gösteriyor. Bu da ancak kümenin merkezindeki dev karadeliğin yeterince güçlü olmayıp gazın soğumasını önleyemediğini gösteriyor” diyor.
Karadeliğin yeterince güçlü olmaması, Anka Kuşu’ndaki yıldız doğum oranının Kahraman kümesine göre 20 kat daha fazla olmasına yol açıyor. Bu oran bir kümede görülen en yüksek yıldız oluşum oranıdır.
Araştırmacılara göre bu aşama kısa sürecektir. Anka Kuşu’ndaki gazın soğumasına neden olan dışarıdaki gazın hızla kütleye eklenmesi de yine karadelik yardımıyla gerçekleşiyor.
Chicago Üniversitesi’nden Bradford Benson: “Gökada ve karadeliğin büyümesi devam edemez. Bu büyüme yaklaşık yüz milyon yıl içinde biter. Tersi durumda gökada ve karadelik yakın evrendeki en büyük nesnelerden olurdu” diyor.
Anka Kuşu kümesi ve merkezindeki gökada ile süper kütleli karadeliği şu anda dikkate değer şekilde türlerinin bilinen en büyük nesneleri arasındadır. Onların büyüklükleri ve sıra dışı özellikleri kozmoloji ve gökada evrimini incelemek açısından kümeye özel ilgi gösterilmektedir.
Cambridge Üniversitesi’nden Martin Rees: “Bu keşif bize kümelerin merkezlerinde yer alan gökadaların büyümesi yönündeki düşüncelerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini göstermiştir” diyor.