ESA’nın Rosetta aracı 67P kuyrukluyıldızı yörüngesine girdiğinden bu yana tüm dikkatler bu cisme çevrildi. Üstelik 67P’nin Güneş’e en yakın konumdan geçene kadar gövdesinde oluşacak değişimler merak edildi. Ancak 67P’nin kuzey kutbu güneyine göre daha çok görüntülendi. Bunun nedeni ise kuzey kutbunun genelde yaz mevsiminde olmasıydı. Şimdi bu durum değişti.
Çift loblu şekli nedeniyle tuhaf bir dönme hareketi yapan 67P, Güneş çevresinde 6,5 yılda bir dolanır. Cismin oldukça garip mevsimsel değişimi de şeklinden kaynaklanır. Her iki yarımküre birbirine ‘boyun’ denilen yapıyla bağlıdır.
5,5 yıl süren yaz mevsiminin yaşandığı kuzey yarımküreye karşılık çok az gün yüzü gören güney yarımküre karanlık ve oldukça soğuk kış mevsimi yaşar. Bu durum kuyrukluyıldızın günberi noktasından geçmesiyle değişti ve kuzey kutbu kış, güney kutbu yaz mevsimiyle tanıştı. Günberi, bir cismin Güneş’e en yakın konumudur. Dünya için günberi noktası 3-4-5 Ocak’tır.
67P yörüngesine Ağustos 2014’de giren Rosetta uzun yaz mevsiminin yaşandığı kuzey kutbunun oldukça aydınlık buna karşılık güney kutbunun karanlıkta kaldığını gözledi. Bu gözlem günberi zamanına yani Ağustos 2015’e kadar sürdü. Toplamda kuyrukluyıldızın kuzeyi beş yıldan fazla yaz mevsimi içindeyken güneyi sadece bir yıl yazı yaşar.
Rosetta üzerindeki aletlerden sadece biri, Rosetta Yörünge Mikrodalga aracı (MIRO) güney kutbuyla ilgili bilgi yollayabildi. Diğer aletlerden bu bölgeye ilişkin doğru dürüst veri alınamadı.
NASA’nın Jet İticileri Laboratuarı’ndan Mathieu Choukroun: “MIRO aleti birçok kez bize ilginç bilgiler iletti. Böylece yüzey ve yüzey altıyla ilgili fikir sahibi olabildik” diyor.
Kuyrukluyıldızın güney kutbu verilerini irdeleyen Choukroun ve arkadaşları önemli sonuçlara ulaştı. Buna göre bölgede yüzeyin birkaç on santimetre altında büyük miktarda buz bulunuyor.
“Üstelik kuyrukluyıldızın güney kutbu çevresindeki yapının termal ve elektriksel özellikleri çekirdekte görülenden farklıdır. Yüzeydeki madde veya yüzeyin birkaç on santimetre altındaki malzemenin son derece saydam ve genellikle su buzu ya da karbondioksit buzundan oluştuğunu düşünüyoruz” diyor Choukroun.
Bu bölge ile çekirdek arasındaki yüzey ile yeraltının yapısındaki farklılık kuyrukluyıldızın tuhaf mevsimsel döngüsüyle ilgili olabilir. Olası açıklamalardan biri buzla kaplı güney yarımkürenin yaz mevsimi başlamasıyla buharlaşmanın başlaması. Mevsimin değişmesiyle yoğunlaşan su yüzeye çökerek soğuk kışın başladığını işaret eder.
Araştırmacılar araçtaki tüm aletlerden gelen verileri birleştirerek farklılığın mevsimsel değişime bağşı olup olmadığı anlaşılabilecek.
Kuyrukluyıldızlar Güneş ve gezegenlerin oluştuğu zamandan kalan ilkel malzemeyi taşıyan yapıdadır. Rosetta Güneş’ten gelen ışınımla kuyrukluyıldızın nasıl değiştiğini yakından gözleyen ilk uzay aracı oldu. Gözlemler bilim insanlarına gezegenlerin nasıl oluştuğu ve evrimleştiğini gösterecek.