Hawai’deki Keck Gözlemevi’ndeki Gökbilimciler 10 m çaplı ikiz teleskoplarla başka bir yıldız çevresindeki toz disklerini incelediler. Bu diskleri Güneş sistemi’ndeki disklerle de karşılaştırdılar. Gözlem için 51 Ophiuchi yıldızı seçildi. Yıldızın toz diski Jüpiter’in yörüngesine kadar uzanıyor.
Çalışma için Keck Nuller Girişimölçeri (Keck Interferometre Nuller-KIN) ile saptandı. Nuller, çok parlak bir nesnenin yakınındaki çok sönük sinyalleri görebilen bir araçtır. Böylece bir yıldızdaki disk yapısı ilk kez bir araç yardımıyla net bir şekilde gözlenmiş oldu.
Hedefteki yıldız B türünde, 410 ışık yılı uzaklıktaki Yılancı Takımyıldızında bulunuyor. 51 Ophiuchi yıldızında henüz gezegen olup olmadığı bilinmiyor. Ancak gökbilimciler uzun zamandır yıldızda disk yapıları olduğundan kuşkulanıyorlardı. Şimdi ise bu disk yapısının gezegen oluşumlarının son aşamasında olabileceği, kuyrukluyıldızların ve asteoridlerin bulunabileceğinden söz ediliyor.
Gezegen sistemleri oldukça tozlu yerlerdir. Güneş sistemimizde birçok kuyrukluyıldız, asteoridler bulunuyor ve bunların yörüngelerişnin zaman Jüpiter’le kesiştiğini Jüpiter çevresindeki tozlu bölgeden anlıyoruz. Bu toz güneş ışığını yansıtarak güneş doğduktan veya güneş batmadan hemen önce gökyüzünde burç ışığı denilen olguların görülmesine neden olurlar.
Diğer yıldızların çevrelerinde de aynı şekilde tozlu disk yapıları bulunmaktadır. Yapılan çalışmaya göre 51 Ophiuchi yıldızındaki toz diski güneş sistemindeki toz diskinden 100 bin kez daha yoğun olduğu ortaya çıkarıldı. Buradaki disk içindeki yapıların birbiriyle çarpışmasının devam ettiği düşünülüyor.
Yapı daha önce Spitzer ve ESO’nun Çok Büyük Teleskobu ile de gözlenmişti. Toz diski yıldızdan 4 GB (GB, Gökbirimi, Dünya-Güneş uzaklığı olan 150 milyon km 1 GB’dir.) uzaklığa kadar uzanmaktadır. Dış disk ise yaklaşık 1200 GB’ye kadar uzanmaktadır.
Yıldızın şiddetli etkisi parçacıkları daha uzağa itmektedir. 51 Ophiuchi yıldızındaki ışık şiddeti Güneş’ten 260 kat daha güçlüdür. İç diskten dış diske geçerken kalınlığın birden arttığı da göze çarpmaktadır. Bu da iç bölgeden dış bölgeye geçişte bir asteorid kuşağı olabileceğini düşündürmektedir.
Kaynak: Science Daily