Gökadamızın Terzan 5 olarak adlandırılan yıldız kümesinin ayrıntıları ESO tarafından ortaya çıkarıldı. Kümeyi şişkin ve kalın bir toz bulutu kapatıyor. Bulut içerisindeki binlerce yıldızı adeta örtüp bizden gizlemeye çalışıyor. Bulutun bir genç gökada kalıntısı olduğu ancak Samanyolu’na karıştığı düşünülüyor. ESO’nun Çok Büyük Teleskobu (VLT) ile Terzan 5’in tahmin edildiği gibi büyük bir küme olduğu ve Samanyolu’na sonradan katıldığı belirlendi.
Gökada
Spitzer’den En Genç Kahverengi Cüce Keşfi
NASA’nın Spitzer Uzay Teleskobu en genç kahverengi cüceyi keşfetti. Kahverengi cüceler ne gezegen ne de yıldız sınıfına alınırlar. Gezegen olmaları için fazla büyük ve sıcaktırlar. Yıldız olmaları da mümkün değil, çünkü yıldızlara göre daha soğuk ve daha küçüktürler. Peki bu nesneler nasıl oluşmuştur?
Kahverengi cüceler, yıldız ve gezegenleri oluşturan aynı toz ve gaz bulutlarından oluşur.
Yamyam Gökada
ESO’nun Yeni Teknoloji Teleskobu (NTT-New Technology Telescope) ile kızılötesi görüntüler yeni bir teknikle işleniyor. İşte bu teleskopla 11 milyon ışık yılı uzağımızdaki Erboğa A dev gökadası görüntülendi. Gökbilimciler gökadayı aynı zamanda yamyam gökada olarak adlandırıyor çünkü şu sıralar küçük bir gökadayı yutmakla meşgul. NGC-5128 olarak kodlanan gökada ilk kez 1847 yılında John Hershcel tarafından keşfedilmişti.
Vampir Yıldız
Gökbilimciler 2000 yılının Kasım ayında ESO’nun Çok Büyük Teleskobu (VLT) ile keşfedilen bir nesnenin bir yıldızın Tip Ia süpernovası şeklinde patlayan yıldızdan oluştuğundan şüphe etmeye başladılar. Tip Ia süpernovası, ikili yıldız sistemindeki bir yıldızın diğer yıldızdan madde çalması sonucunda şişerek, basıncın kütle çekimine galip gelip yıldızın süpernova şeklinde patlamasıyla oluşuyor. Buradaki ilginçlik nesneyi oluşturan patlayan yıldızın karanlık enerji çalışmalarına katkı sağlayacağı görüşünde yatıyor.
Yeni Bir Süpernova Tipi
Yedi yaşındaki bir süpernovaya ilişkin veriler yenilendi. Buna göre süpernovanın nedeni, ikili yıldız sistemindeki bir beyaz cüceden diğerine helyum akışı olarak belirlendi. SN2002bj olarak kodlanan süpernovaya ilişkin yeni bilgiler Berkeley Üniversitesi’nden Dovi Poznanski başkanlığındaki bir ekip tarafından elde edildi.
“Bu süpernova şimdiye kadar gördüklerimizin arasında en hızlı gelişenidir. 3-4 kat daha hızlı bir gelişme seyri izleyen süpernova, 20 gün içinde kayboluyor.
Bir Nötron Yıldızında Karbon Atmosfer Bulundu
Chandra X-ışını Teleskobu, Kraliçe A (Cassiopeia A) süpernova kalıntısının merkezindeki nötron yıldızının ince atmosferinin karbondan oluştuğunu buldu. Fotoğrafın merkezindeki nötron yıldızının büyültülmüş hali çizilerek oluşturulmuş bir resimdir.
Chandra bölgenin görüntüsünü 1999 yılında ilk elde ettiğinde buradan ne X-ışını ne de radyo dalgası alamadığından süpernova kalıntısının yerinde duran nötron yıldızına ilişkin kanıt elde edilemedi. Ancak burada bir nötron yıldızı olduğu varsayılıyordu.
Renkli Bir Uzay Mücevheri Görüntüsü
Üç büyük teleskop, ESO’nun Çok Büyük Teleskobu, 2.2 metrelik Li Sills Teleskobu ve NASA/ESA Hubble Uzay Teleskobu’ndan alınan görüntülerin birleşmesiyle muhteşem bir fotoğraf elde edildi. Fotoğrafta bir yıldız kümesinin içindeki mücevher gibi parlayarak kendini gösteren yıldız görünüyor. Çıplak gözle görülemeyen “mücevher” NGC 4755 olarak bilinen kümede yer alıyor. Mavimsi yıldızların ortasındaki bu sönük turuncu yıldız ilk kez İngiliz Gökbilimci John Herscel tarafından 1830 yılında farkedildi.
Barnard Gökadası
ESO’dan Şili La Silla Gözlemevi’ndeki teleskopla NGC 6822 olarak kodlanmış Barnard Gökadası’nın güzel bir fotoğrafı alındı. Küresel kümenin sol üst kısmı zengin yıldız oluşum bölgesi bulunuyor.
ESO’nun yayınladığı yeni fotoğrafta Barnard nesnesi 1,6 milyon ışık yılı uzaklıktadır. Küme, Samanyolu’nun da üyesi olduğu Yerel Grupta bulunuyor. Barnard kümesi 1884 yılında Amerikalı gökbilimci Edward Emerson Barnard tarafından keşfedildi.
Büyük Birleşmeye Doğru
Bulutsular, gökadalar birleşirde karadelikler birleşmez mi? Evrende dev gökadaların merkezindeki dev karadeliklerin gökadaların birleşmesiyle oluştukları yolundaki kuram acaba doğru mu? Yani gökadaların merkezlerindeki karadelikler de birleşip güçlerini arttırıyorlar mı?
NGC 6240’ın bu görüntüsü 2008 yılında Hubble tarafından görünür dalga boyunda yayınlanan fotoğrafla Chandra’nın X-ışınıyla alınmış fotoğrafının birleştirilmesiyle elde edildi.
51 Ophiuchi’deki Toz Diskleri
Hawai’deki Keck Gözlemevi’ndeki Gökbilimciler 10 m çaplı ikiz teleskoplarla başka bir yıldız çevresindeki toz disklerini incelediler. Bu diskleri Güneş sistemi’ndeki disklerle de karşılaştırdılar. Gözlem için 51 Ophiuchi yıldızı seçildi. Yıldızın toz diski Jüpiter’in yörüngesine kadar uzanıyor. Gezegen sistemleri oldukça tozlu yerlerdir. Güneş sistemimizde birçok kuyrukluyıldız, asteoridler bulunuyor ve bunların yörüngelerişnin zaman Jüpiter’le kesiştiğini Jüpiter çevresindeki tozlu bölgeden anlıyoruz.