James Webb Teleskopu buz devi, tuhaf ve sıra dışı özellikleri olan Uranüs’e odaklandı. Webb halkaları, fırtınaları ve diğer atmosferik özelliklerinin de yer aldığı dinamik bir dünyayı görüntüledi. Görüntü farklı dalga boylarıyla yapılan gözlemlerin birleştirilmesiyle elde edildi.
Webb’in yetenekleri ile Uranüs’ün sönük iç ve dış halkaları, gezegene son derece yakın ve sönük, dağınık Zeta halkası görüntülenebildi. Aynı zamanda gezegenin bilinen 27 uydusunun çoğunu görüntülerken halkaların içinde gizlenen bazı küçük uyduları da gözlenebildi.
Görünür dalga boylarında Uranüs sakin, masmavi bir top gibi görünür. Kızılötesi dalga boylarında (görseldeki gibi) ise gezegenin atmosferik özellikleriyle dolu tuhaf ve dinamik bir buz dünyasının ayrıntıları elde edilir.
Öne çıkan özelliklerden biri mevsime göre değişim gösteren kuzey kutup başlığıdır. Webb’in önceki gözlemlerine göre daha ayrıntılı olan bu görüntüde kutup başlığının alt kısmındaki parlaklık, beyaz iç kapak ve karanlık şeritler ortaya çıkarıldı.
Kutup başlığının güneyinde birkaç parlak fırtına da görülebilir. Bu fırtınaların sayısı Uranüs atmosferinde mevsimsel ve meteorolojik etkilerle değişiyor olabilir.
Gündönümüne yaklaştıkça kutup bölgesi daha fazla Güneş ışığı almaya başlayacağından başlık belirgin hale gelir. Uranüs bir sonraki gündönümüne 2028’de ulaşacak. Gökbilimciler bu özelliklerdeki olası değişimleri belirlemek için şimdiden sabırsızlanıyor. Webb’in yardımıyla gezegenin karmaşık atmosferi ve fırtınaları etkileyen mevsimsel ve meteorolojik etkiler çözümlenebilecek.
Uranüs yörüngesinde yaklaşık 98 derece bir eğime sahip olduğundan sıra dışı mevsimler yaşamaktadır*. Her Uranüs yılının dörtte birinde Güneş bir kutbu aydınlatır ve gezegenin diğer kutbu 21 yıl boyunca karanlık bir kış yaşar.
Webb’in özellikle Zeta halkasına yönelik elde ettiği ayrıntılar Uranüs’e yapılacak gelecekteki görevler açısından önemlidir. Bu sayede Uranüs yörünge aracının ve sondasının yapısı ve üzerinde taşıyacağı aletler planlanabilir.
Bilim insanları Uranüs’ün çekim alanını ölçebilmek ve atmosferini daha iyi analiz edebilmek için bir uzay aracını mümkün oldukça gezegene yaklaştırmak istiyor. Aracın buzlu ve tozlu halkalardan geçerken olası çarpışmalara uğramaması için yörüngesinin dikkatle planlanması gerekir.
Uranüs son birkaç on yılda keşfedilen çok sayıdaki uzak ve benzer büyüklükteki öte gezegenlerin incelenmesi için iyi bir örnek olabilir. ‘Arka bahçemizdeki’ bu dış gezegenle benzer büyüklüğe sahip gezegenlerin özellikleri, meteorolojilerinin nasıl olduğu, nasıl oluştukları anlaşılabilir. Böylece Güneş sistemimizi daha geniş anlamda kavramamıza yardımcı olabilir.
*Uranüs diğer gezegenlere göre sanki “yuvarlanıyor” gibi hareket eder. Bu da her iki yarımkürenin 21 yılda bir Güneş ışığı almasına neden olur.