Uluslararası bir gökbilimci ekibi yıldızlarla dolu ancak benzerlerinden farklı dev bir gökada kümesi keşfetti. Hubble Uzay Teleskopu verileriyle yapılan çalışma, başka gökadalardan atılan gazla besleyerek gittikçe büyüyen gökada merkezlerindeki dev gökadaları ilk kez ortaya koyuyor.
Gökada kümeleri kütle çekimi ile birbirine bağlı gökadalardan oluşur. Samanyolu, Laniakea Üstkümesi’ndeki küçük bir gökada grubu olan Yerel Grup’un büyük bir üyesidir.
Kümelerin merkezlerinde bulunan gökadalar genellikle yaşlı ve kırmızı veya ölü yıldızlarla doludur. Ancak gökbilimciler SpARCS1049+56 adlı dev bir kümenin merkezinde inanılmaz hızda yeni yıldız doğumlarının gerçekleştiğini fark etti.
Kanada, Montreal’deki McGill Üniversitesi’nden Tracy Webb: “Kümenin merkezindeki dev gökadanın küçük bir gökadayla birleştikten sonra inanılmaz bir öfkeyle yıldız doğumlarına sahne olduğunu düşünüyoruz” diyor.
Spitzer Uzay Teleskopu’nun keşfettiği gökada, Hawaii’deki Mauna Kea tepesinde bulunan Kanada-Fransa-Hawaii Teleskopu ve WM Keck Gözlemevi tarafından doğrulandı. Hubble Teleskopu ’da gökbilimcilere gökadanın optik alanda izlenmesini sağladı.
SpARCS1049+56 kümesinden yayılan ışık bize 9,8 milyar yılda ulaşmaktadır. Küme en az 27 gökadaya sahip olup en az 400 trilyon güneş kütlesindedir. Kümenin kalbinin canlı olması da onu eşsiz konuma sokmaktadır. Kümedeki en parlak gökada yılda 800 yıldız üretmektedir [1]. Samanyolu’nda yılda iki yıldız oluşur.
Çalışma ekibi üyesi Cambridge Üniversitesi’nden Adam Muzzin: “Spitzer verileri bize gökada merkezinde daha önce görülmemiş boyutlarda yıldız oluşumunu işaret etmişti” diyor.
Spitzer, kızılötesi ışığı gözlemektedir. Bu nedenle tozlu bölgelerde gizlenen yıldız doğumlarındaki sıcaklık parlaklıklarını görebilir. Hubble’ın optik gözlemleri ile de yıldız oluşumunu neyin körüklediği ortaya çıkarılır. Böylece yakın zamanda küçük bir gökadanın kümenin ortasındaki devle birleşerek yüksek miktarda yıldız oluşumlarını sağlayan gaz çarpışmalarını sağladığı sonucuna ulaşıldı.
“Hubble ile bunun bilindik birleşmelerden farklı olduğunu gördük. Bir dizi boncuk gibi görüntü veren özelliklere ulaştık” diyor Muzzin.
Örneğin heic1414 adlı yapıda ıslak birleşme olarak nitelenen olayın sahte işaretleri vardı. Gaz zengini gökadalar çarpıştığında oluşan ıslak birleşmede gaz hızla yıldız oluşturur.
Yeni keşif bu ıslak birleşme olarak bilinen olgunun ilk örneklerinden biridir. Hubble daha önce yakın bir kümede ıslak birleşme görmüştü ama burada görüldüğü gibi şiddetli yıldız doğumları yoktu. Diğer gökada kümeleri kuru birleşmelerle kütlelerini büyütür ve bir sifondaki suyun akışı gibi gaz merkeze yönelir [2]. Örneğin devasa gökada kümesi Phoenix Kümesi’ndeki gaz akışı merkeze doğrudur.
Gökbilimciler şimdi bu tür gökada kümelerinin evrendeki sayısını merak ediyor. Acaba evrende SpARCS1049+56’da görüldüğü gibi başka ‘yiyiciler’ var mı? Yoksa bu uç bir örnek mi? SpARCS1049+56’da görülen oluşum erken evrendeki belirli bir zamanı temsil etmektedir.
Notlar
[1] Genelde gökada kümelerinin merkezlerinde yatan gökada hantal olarak bilinir. SpARCS1049+56’nın merkezinde olan dev ise bunun dışındadır.
[2] Kuru birleşmeler gazı yeterli olmayan iki gökada ile gerçekleşir. İkilideki yıldız sayısı ile yeni yıldız doğumları karşılaştırılmasıyla bu sonuca ulaşılır.