En yakın ve bu nedenle de gözlem için en elverişli aktif bir yıldız oluşum bölgesi. Bu güzel görüntünün 1280×1024 boyutlarındaki masaüstü görüntüsünü fotoğrafa tıklayarak ulaşabilirsiniz. (ESO)
Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)’nun Çok Büyük Teleskobu (VLT) ile yıldız oluşum merkezlerinden NGC 3603’ün görüntüsü elde edildi. Bu tip genç ve aktif bulutsuları gökbilimciler genellikle diğer gökadalar üzerinde izleniyordu. Samanyolu içinde ve bizden sadece 22 000 ışık yılı uzaklıkta yeralan NGC 3603 bulutsusu ile gökbilimciler uzak kümeleri izlemek zorunda kalmayacak. Üstelik bulutsu Samanyolu’nun en büyük yıldızlarından birini de barındırıyor.
Bulutsudaki yoğun ışığın nedeni büyük yıldızlardan saçılan ışığın gaz bulutlarından dolayı dağılmasıdır. NGC 3603 içindeki binlerce yıldızdan Güneş’ten daha büyük ancak daha küçük kütleli yıldızlar bulunur. Kümede son katmanlarını bir süpernova patlamasıyla kaybetmeden önce yaşamı devam eden Wolf-Rayet yıldızları gibi çok büyük kütleli yıldızlar da bulunuyor. Bunlardan birinin Güneş’ten 120 kat daha kütleli olduğu da saptandı. Bu yıldız şimdiye kadar Samanyolu’nda saptanan en büyük yıldız.
22 000 ışık yılı uzaklıktaki NGC 3603 bulutsusunun geniş açı görüntüsü. (ESO/Digitized Sky Survey 2)
NGC 3603 kümesi içinde genç, orta ve yaşlı yıldızları da barındıran bir yıldız ailesi kümesi gibidir. Küme Güneş ve Güneş Sistemi gibi 5 milyar yıl yaşındadır. Kümedeki genç ve parlak yıldızlar ömrünü doldurmuş büyük yıldızların patlaması sonucu dağılan gaz bulutlarından oluşmuştur.
ESO’nun Şili’deki La Silla Gözlemevi’nde bulunan Geniş Alan Görüntüleyicisi ile alınan bu görüntü Samanyolu’nun güneyindeki iki dikkat çekici yıldız oluşum bölgesini göstermektedir. Bunlardan ilki, 20.000 ışık-yılı uzaklıkta, Samanyolu’nun Karina-Yay sarmal kolu üzerinde bulunan soldaki yıldız kümesi NGC 3603’tür. Sağdaki ikinci nesne ise NGC 3576 olarak bilinen ışıldayan gaz bulutları kümesi…
Hubble’ın çektiği bu görüntü sanki uzayda patlayan bir havai fişeği gösterir gibi. NGC 3603 adıyla bilinen yıldız kümesi bizden 20 000 ışık yılı uzaklıktaki Karina Bulutsusu’nda yer alıyor. NGC 3603’ün çevresini saran gaz ve toz bulutu yeni, yıldızların oluşumunu sağlayarak böylesi bir güzelliğin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Karina Bulususu’nun yakın yıldızlarla imtihanı Karina Bulutsusu içerisindeki büyük sütun-benzeri yapılara ait dikkat çekici gözlemler ESO’nun Çok Büyük teleskopu üzerindeki MUSE aygıtı ile gerçekleştirildi. Uluslararası bir ekip tarafından incelenen farklı sütunların benzer bir doğaya sahip Kartal bulutsusundaki ünlü Oluşum Sütunları’nın tersine yıkıcı özellikleri tespit edildi Karina Bulutsusu’nun yeni görüntüsündeki sarmallar…
ALMA Beta Pictoris’in etrafındaki enkaz diski içerisinde gizemli gaz kümeleri buldu Şili’nin kuzeyindeki Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizgesi’ni (ALMA) kullanan gökbilimciler, Beta Pictoris adlı yıldızın etrafındaki toz diski içerisinde karbon monoksit içerikli beklenmedik bir gaz kümelenmesi keşfettiklerini duyurdu. Bu türden gazlar…
ESO’nun Şili’de bulunan Paranal Gözlemevi’ndeki Çok Büyük Teleskop’u (VLT) ile alınan bu yeni görüntülerde altı olağanüstü sarmal gökada görülmektedir. Elde edilen görüntüler, gökbilimcilere gökadalardaki dikkat çekici sarmal şekillerin nasıl oluştukları ve evrimleştiklerini anlamaları konusunda yardımcı olacak.
Hubble Uzay Teleskopu Samanyolu’nun merkezive yıldızlarla dolu eski bir köşesinde ender rastlanan bir yıldız türü olan başıboş mavi yıldızları görüntüledi. Başı boş mavi yıldızların yoğun bulunduğu bölgenin gözlemi gökbilimcilere bu yıldızların büyüklüğünü ya da genç ve yaşlı yıldızlar arasında yer alan bir tür olup olmadığının kıyaslanmalarını sağlayacak.
Yıldızların bazıları olağanüstü boyutlarda olabilir. Bunların arasında en dev olanlardan biri de VY Canis Majoris’tir. Bu yıldız o denli büyüktür ki, Güneş’in yerinde olsaydı Satürn yörüngesine kadar olan alanı kaplardı. Hiperdev olarak bilinen bu yıldızın parlaklığı 300,000 Güneş’in parlaklığı kadardır….
Gökbilim’deki keşiflerin hızı inanılmaz. Bu hıza yetişmek için büyük bir enerji harcıyorum. İşte biri daha…. Samanyolu’nu inceleyen bir grup gökbilimci, aralarında büyük yıldızlarında olduğu birçok yeni bölge keşfetti. Keşifle birlikte gökadanın yapısı ve kimyasal bileşimiyle ilgili yeni ipuçları gelebilir.
Yeni gözlemler Samanyolu benzeri gökadaların neden Evren’de yaygın olduklarına açıklık getiriyor. Bilim insanları on yıllardır gökada çarpışmalarının sonucunda genellikle eliptik gökadaların oluştuğuna inanıyorlardı. Şimdi, ilk kez, ALMA ve diğer radyo teleskopları kullanan araştırmacılar, gökada çarpışmalarının aslında disk gökadalarını oluşturduğuna ve…
ALMA Beta Pictoris’in etrafındaki enkaz diski içerisinde gizemli gaz kümeleri buldu Şili’nin kuzeyindeki Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizgesi’ni (ALMA) kullanan gökbilimciler, Beta Pictoris adlı yıldızın etrafındaki toz diski içerisinde karbon monoksit içerikli beklenmedik bir gaz kümelenmesi keşfettiklerini duyurdu. Bu türden gazlar…
ESO’nun Şili’de bulunan Paranal Gözlemevi’ndeki Çok Büyük Teleskop’u (VLT) ile alınan bu yeni görüntülerde altı olağanüstü sarmal gökada görülmektedir. Elde edilen görüntüler, gökbilimcilere gökadalardaki dikkat çekici sarmal şekillerin nasıl oluştukları ve evrimleştiklerini anlamaları konusunda yardımcı olacak.
Hubble Uzay Teleskopu Samanyolu’nun merkezive yıldızlarla dolu eski bir köşesinde ender rastlanan bir yıldız türü olan başıboş mavi yıldızları görüntüledi. Başı boş mavi yıldızların yoğun bulunduğu bölgenin gözlemi gökbilimcilere bu yıldızların büyüklüğünü ya da genç ve yaşlı yıldızlar arasında yer alan bir tür olup olmadığının kıyaslanmalarını sağlayacak.
Yıldızların bazıları olağanüstü boyutlarda olabilir. Bunların arasında en dev olanlardan biri de VY Canis Majoris’tir. Bu yıldız o denli büyüktür ki, Güneş’in yerinde olsaydı Satürn yörüngesine kadar olan alanı kaplardı. Hiperdev olarak bilinen bu yıldızın parlaklığı 300,000 Güneş’in parlaklığı kadardır….
Gökbilim’deki keşiflerin hızı inanılmaz. Bu hıza yetişmek için büyük bir enerji harcıyorum. İşte biri daha…. Samanyolu’nu inceleyen bir grup gökbilimci, aralarında büyük yıldızlarında olduğu birçok yeni bölge keşfetti. Keşifle birlikte gökadanın yapısı ve kimyasal bileşimiyle ilgili yeni ipuçları gelebilir.
Yeni gözlemler Samanyolu benzeri gökadaların neden Evren’de yaygın olduklarına açıklık getiriyor. Bilim insanları on yıllardır gökada çarpışmalarının sonucunda genellikle eliptik gökadaların oluştuğuna inanıyorlardı. Şimdi, ilk kez, ALMA ve diğer radyo teleskopları kullanan araştırmacılar, gökada çarpışmalarının aslında disk gökadalarını oluşturduğuna ve…
ALMA Beta Pictoris’in etrafındaki enkaz diski içerisinde gizemli gaz kümeleri buldu Şili’nin kuzeyindeki Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizgesi’ni (ALMA) kullanan gökbilimciler, Beta Pictoris adlı yıldızın etrafındaki toz diski içerisinde karbon monoksit içerikli beklenmedik bir gaz kümelenmesi keşfettiklerini duyurdu. Bu türden gazlar…
ESO’nun Şili’de bulunan Paranal Gözlemevi’ndeki Çok Büyük Teleskop’u (VLT) ile alınan bu yeni görüntülerde altı olağanüstü sarmal gökada görülmektedir. Elde edilen görüntüler, gökbilimcilere gökadalardaki dikkat çekici sarmal şekillerin nasıl oluştukları ve evrimleştiklerini anlamaları konusunda yardımcı olacak.