Astrophysical Journal Letters’da yayınlanan bir çalışmaya göre Güneş’e en yakın üçüncü konumda olan yıldız sistemi bulundu. Bu 1916’dan bu yana keşfedilen en yakın çift yıldız sistemidir. Keşif Penn State Üniversitesi Ötegezegen ve Yaşanabilir Dünyalar Merkezi’nden astronomi ve astrofizik doçent Kevin Luhman tarafından yapıldı.
İkili yıldız hidrojen füzyonu gerçekleştiremeyecek kadar küçük ancak yeterince sıcak olan kahverengi cüce sınıfındadır. Sonuç olarak bu cisimler Güneş’e göre daha soğuk ve daha az parlak ancak Jüpiter’e göre daha sıcak ve daha parlaktır.
“Bu kahverengi cüceler bizden 6,5 ışık yılı uzaktadır. Başka bir ifadeyle 2006 yılında Dünya’da yayınlanan televizyon programı yayınları oraya ancak ulaşır” diyor Luhman ve ekliyor: “Kahverengi cücelerin çevresinde dolanan olası gezegenleri görmek daha kolaydır.”
Luhman’a göre Dünya’ya yakın olmaları olası gezegenleri görme açısından bir avantajdır. Uzak bir gelecekte bu üçüncü yıldız sisteminin güneş sisteminin dışına gerçekleşebilecek insanlı keşif uçuşları için seçilecek ilk yerlerden biri olabilir.
Keşif NASA’nın Kızılötesi Gökyüzü Tarayıcısı (WISE) adlı uzay teleskopunun elde ettiği gökyüzü haritasının incelenmesiyle gerçekleşti ve sisteme şimdilik “WISE J104915.57-531906” adı verildi. Sistem 1916’da keşfedilen en yakın ikinci yıldız olan Barnard yıldızından biraz daha uzakta yer alıyor. En yakın yıldız sistemi 4,4 ışık yılı uzaklıktaki Alfa Erboğa (Alpha Centauri)’nin iki yıldızı 1839’da ve üçüncü daha sönük olanı 4,2 ışık yılı uzaklıktaki Proxima Erboğa ise 1917’de keşfedildi.
WISE uydusu araştırmacılarından Edward (Ned) Wright: “WISE’nin hedeflerinden biri de Güneş’e yakın yıldız ve sistemleri ortaya çıkarmaktır. WISE 1049-5319 sistemi, bize en yakın küçük kütleli yıldız olan kahverengi cüce sınıfındadır ve İkizler (Gemini) teleskopu ile yakın gelecekte fırlatılacak olan James Webb Uzay Teleskopu ile daha ayrıntılı bilgiler elde edilebilecek” diyor.
Gökbilimciler uzun zamandır Nemesis adı verilen Güneş yörüngesinde olduğu söylenen sönük ve uzak bir cismin varlığıyla ilgili ortaya atılan dedikodularla boğuşuyor. Luhman şimdiden ortaya atılacak bu tür haberler için: “Gökyüzünde Güneş’in çevresinde dönemeyecek kadar çok hızlı hareket eden kahverengi cüce sistemine bakarak böyle bir cismin olmayacağını söyleyebiliriz” diyor.
Yeni yıldız sistemi 2011’de 13 aylık gözlem süresi biten WISE’nin elde ettiği gökyüzü görüntüleriyle elde edildi. WISE’nin verilerinde sistem gökyüzünde 2 ile 3 kez görünüyor. “Görüntülere bakarak sistemin çok hızlı hareket ettiğini söyleyebiliriz ki bu da sistemin bize çok yakın olduğu anlamına gelir” diyor Luhman.
WISE bu hareketi yorumlayabilmek için sisteme yakın bilinen yıldızları inceledi. Luhman:“WISE verileri ve eski gözlem verilerini ele alarak bir sonraki konumunu tahmin ettik” diyor.
Luhman ayrıca çeşitli yıldız sistemlerinin görünen parlaklığı ile Dünya’nın Güneş çevresindeki hareketi nedeniyle gözlenen yıldız konumları arasındaki farkı yani paralaksı belirleyerek sistemin bizden uzaklığını da belirledi. Daha sonra Şili’deki İkizler Güney Teleskopu kullanılarak sistemin tayfı alındı ve kahverengi cüce oldukları ortaya çıkarıldı. Lehman: “İkizler Teleskopu bize beklenmeyen bir hediye verdi, bu tek yıldız değil birbirinin çevresinde dolanan iki kahverengi cüceydi” diyor.
“Bir nevi dedektiflik gibi. Gökyüzündeki milyarlarca kızılötesi ışık noktaları büyük sırlar taşır. Bu da bildiğimizden daha yakında başka bir sistemin de olabileceği anlamına gelir.”