19. yüzyıl başlarında EtaKarina gökyüzünde sönük, sıradan bir ikili yıldız sistemiydi. Nisan 1843’te ise gökyüzündeki Sirius’tan daha parlak ikinci yıldız konumuna geldi (Sirius’a göre Dünya’dan bin kat daha uzakta olmasına rağmen). İzleyen yıllarda parlaklığı yavaş yavaş azaldı ve 20. yüzyılda artık çıplak gözle görünmez oldu.
Yıldızın parlaklığı değişmeyi sürdürmesine ve çıplak gözle görünür olmasına karşılık bir daha asla 1843’deki gibi parlayamadı.
Eta Karina Sistemi’ndeki büyük ve kararsız yıldızın ömrünün sonuna gelmesiyle görülen parlama, 19. yüzyıl gökbilimcileri için önemli bir olaydır. Dönemin gökbilimcileri olayı süpernova olarak değerlendirmesine karşılık yine de bu olayın nedeninin başka bir şey olabileceğini düşünüp temkinli davrandılar.
19. yüzyıl gökbilimcilerin elinde 1843 patlamasını görecek yeterince güçlü teleskoplar yoktu. Günümüz teleskoplarıyla geçmişte neler olup bittiğini anlayabiliyoruz. Bir buçuk yüzyıl önce maddenin dışarı atılmasıyla oluşmuş büyük bulutların oluşturduğu Cüce Adam Bulutsusu (Homunculus Nebula) 1990 yılından bu yanan Hubble Teleskopu ile izleniyor. Gelişmiş Kamera ile çekilen yüksek çözünürlükteki görüntülerde düzenli olarak yıldızdan dışarı madde atılmadığını ancak yine de bulutsunun büyük bir halter şeklini aldığını gösteriyor.
Eta Karina sadece geçmişte başına gelenlerden dolayı değil geleceğinde ilginç nesneleri arasındadır. Gökbilim ölçeği açısından yakın denebilecek 1 milyon yıl içinde süpernova şeklinde patlayacak adaylardan biridir. SN 2006gy böylesi bir patlamaya örnek verilebilir.
Hubble ile alınan görüntü morötesi ve görünür ışık dalga boylarında alınmıştır. Görüş alanı yaklaşık 30 yay saniyesidir.