ESO’nun Çok Büyük Teleskopu şimdiye kadarki en hızlı dönen yıldızı ortaya çıkardı.Bu büyük parlak genç yıldız Dünya’dan 160,000 ışık yılı kadar uzaklıktaki komşu galaksimiz, Büyük Magellan Bulutu içinde yer almaktadır. Astronomlar yıldızın şiddetli bir geçmişe sahip olabileceğini ve patlayan ortağı tarafından ikili yıldız sisteminden atılmış olduğunu düşünüyorlar.
Astronomlardan oluşan uluslararası bir ekip Şili’deki Paranal Gözlemevi’nde bulunan ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu Büyük Magellan Bulutu’ndaki Tarantula Bulutsusu’nda bulunan (Tek Başına Bir Süper Yıldız Bulundu) en ağır ve en parlak yıldızları araştırmak için kullanmaktaydılar. Ekip bu yıldız yuvasındaki pek çok parlak yıldız arasından VTFS 102 [1] adlı, saatte iki milyon kilometreden daha hızlı dönen – Güneş’ten [2] üç yüz kat daha hızlı ve merkezkaç kuvvetlerinden dolayı parçalanabileceği noktaya çok yakın olan – bir tanesini tespit ettiler. VFTS 102 bugüne kadarki bilinen en hızlı dönen yıldızdır [3].
Astronomlar aynı zamanda yıldızın, Güneş’ten 25 kat daha fazla kütleli ve yaklaşık olarak yüz bin kat daha parlak, boşlukta komşularından [4] belirgin bir şekilde farklı hızda hareket ettiğini buldular.
“Fark edilebilir dönüş hızı ve etrafını saran yıldızlara göre sıradışı hareketi yıldızın sıradışı bir erken hayata sahip olmuş olup olmadığını merak etmemize neden oldu. Bundan şüpheleniyorduk” diye açıklıyor sonuçları sunan bildirinin baş yazarı Philip Dufton (Queen’s Belfast Üniversitesi, Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık).
Hızdaki bu fark VFTS’nin kaçak bir yıldız olduğu anlamına gelebilir – süpernova olarak patlamış ortağından sonra ikili yıldız sisteminden çekilmiş bir yıldız. Bu fikir sonraki iki ipucu tarafından desteklenmektedir: bir pulsar ve yakınında bununla ilişkili bir süpernova kalıntısı [5].
Araştırma ekibi bu çok sıradışı yıldızın olası geçmiş hikayesini daha da geliştirdi. Bir ikili yıldız sisteminin bir bileşeni olarak hayata başlamış olabilirdi. Eğer iki yıldız birbirine çok yaklaşmış ise, ortağındaki gaz etrafa dağılmış ve bu işlemde gittikçe daha hızlı dönmüş olabilirdi. Bu tek bir sıradışı gerçeği açıklıyordu – neden o kadar hızlı döndüğünü. Yaklaşık olarak on milyon yıllık kısa bir yaşam süresinden sonra, büyük ortak süpernova olarak patlamış olabilirdi – ki bu, yakınında bulunan süpernova kalıntısı olarak bilinen gaz bulutunun özelliğini açıklıyordu. Patlama aynı zamanda yıldızın sistemden atılmasına neden olmuş olabilirdi ve üçüncü anormalliği açıklayabilirdi – bölgedeki diğer yıldızlarınki ile kendi hızı arasındaki farkı. Çökerken, büyük ortak, bugün gözlenen ve bulmacanın çözümünü tamamlayan, bir pulsara dönüşmüş olabilirdi.
Her ne kadar astronomlar tam olarak ne olduğundan henüz emin olamıyorlarsa da, “Bu ilgi çekici bir hikaye çünkü görmüş olduğumuz sıradışı özelliklerin herbirini açıklıyor. Bu yıldız bize kesinlikle en ağır yıldızların kısa ama dramatik yaşamlarının beklenmedik özelliklerini gösteriyor” diye sonlandırıyor Dufton.
Notlar
[1] VFTS102 adı ESO’nun Çok Büyük Teleskop’u üzerinde yer alan Fiber Büyük Dizi Çok Elemanlı Tayfölçer ( FLAMES ) kullanılarak yapılan VLT-FLAMES Tarantula Araştırmasına karşılık gelmektedir.
[2] Bu hızda seyehat eden bir hava aracının Dünya’nın etrafını ekvator çizgisi üzerinden dolaşması yaklaşık olarak 1 dakika alırdı.
[3] Bazı yıldızlar yaşamlarına VFTS 102’den daha hızlı bir şekilde dönen pulsarlar gibi yoğun cisimler olarak son verirler ([5] no’lu nota bakın) ama aynı zamanda daha küçük ve daha az yoğundurlar ve normal yıldızlar gibi termonükleer reaksiyonlar tarafından parlamazlar.
[4] VFTS 102 kabaca saniyede 228 kilometrelik bir hızla hareket etmektedir ki bölgedeki diğer benzer yıldızlardan saniyede yaklaşık olarak 40 kilometre daha yavaştır.
[5] Pulsarlar süpernovaların sonucudur.Yıldızın merkezi çok hızlı bir şekilde dönen ve radyasyonun güçlü fışkırmalarını emen çok küçük ölçekte bir nötron yıldızını oluşturacak şekilde çöker.Bu fışkırmalar Dünya’dan görüldüğü gibi yıldız kendi ekseni etrafında dönerken düzenli bir “atma” oluşturur. İlişkili süpernova kalıntıları yıldızın bir nötron yıldızına çökerken ortaya çıkan şok dalgaları tarafından uzağa üflenen gaz bulutunun karakteristik bir özelliğidir.
ESO-Türkçe (Çeviri: Fırat Koçak-İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü – ESON Türkiye Ekibi)