Bilim insanları Güneş Sistemi’ndeki gezegen ve uydularına yönelik haritalama çalışmasına devam ediyor. Elbette bu iş uzay araçlarındaki gelişmiş algılayıcı ve tarayıcılarla gerçekleştiriliyor. Haritası oluşturulmaya çalışılan bir başka cisim ise Satürn’ün Rhea uydusu. Cassini bu uydunun yüzey yapısını ve kraterlerinin özelliklerini; çeşitli ölçümler yaparak da bilim insanlarına uydunun tarihi çalışmasında önemli veriler sunuyor.
Rhea, Satürn’ün en büyük 2. uydusudur. Geçmişte yaşadığı acı olayları yüzeyindeki büyük ve belirgin çizgilerle göstermeye çalışıyor.
New York-Ithaca’daki Cornell Üniversitesi’nden Paul Helfenstein: “Bu son Cassini görüntüleri Rhea’nın jeolojik geçmişini anlamamıza yardımcı oluyor. Kendisinden daha küçük olmasına karşılık Dione uydusu sanki Rhea’nın kuzeni gibidir. Bu anlayış belki de iki uydunun Satürn çevresindeki yörüngelerinin birbirine yakın olmasından kaynaklanıyordur. Yeni görüntülerle her iki uydunun yüzey yapısının benzerlikler gösterdiğini de belirledik” diyor.
Cassini Rhea’yı Kasım 2009 ile Mart 2010 tarihleri arasında adeta kıskaca aldı. Mart uçuşu sırasında araç uyduya sadece 100 km uzaklıktaydı. Bu gözlemler eşliğinde bilim insanları Rhea’nın evatorunun hemen üstündeki küçük bir halkayı oluşturduğuna dair ciddi bir olasılık üzerinde duruyorlar.
Elbette bunun dışında Rhea’ya ilişkin çok ayrıntılı görüntüler elde edildi ve bunlar Satürn Sistemi için çekilmiş en iyi fotoğraflar arasında yerlerini aldılar. Bunların dışında uyduya ilişkin kayda değer görüntüleri 1980 ve 1981 yıllarında iki Gezgin (Voyager) aracı iletmişti.
Rhea ve Dione’daki buz volkanları incecik bir buz halkasını oluşturmuş olabilir. Gezgin aracından alınan görüntülerin çözünürlüğü düşük olduğundan bu halkaların daha ayrıntılı incelenmesi mümkün olmamıştı. Temmuz 2004’ten bu yana görecde olan Cassini’nin gönderdiği yüksek çözünürlükteki görüntülerle iki uydunun yarımkürelerinden fışkıran madde tespit edildi. Görüntülerdeki küçük izlerin, derin çukurların dik duvarları boyunca yer alan parlak buzu ve yer kabuğu hareketleri nedeniyle buzlu volkanlar gibi fışkırma özelliği gösterdiği belirlendi.
Kasım 2009’daki yüksek çözünürlüklü Cassini görüntülerinde yarım küredeki fışkırma gözlendi. Bilim insanları bazı kısımları düz bazı kısımları kıvrımlı olan çukurların yer aldığı görüntüleri 3 boyutlu olarak birleştirdi. 3 boyutlu görüntüde ovalarda serpiştirilmiş şekilde büyük kraterlerin yakınındaki yüksek tepeleri gösterdi. Yoğun kraterlerin varlığı Rhea’nın geçmişte çok hareketli iç etkilerle karşılaştığını ve bu nedenle de yüzeyde bunun izlerinin ortaya çıktığını gösteriyor. Yüzeydeki iki büyük kraterde daha küçük kraterlerin olmayışı ise bu kraterlerin yakın zamanda oluştuğunu gösterir. Bazı yerlerde yüzeydeki uçurumlar hareketlenmiş ve böylece daha düz bir zemin oluşumunu sağlamışlardır.
Mart uçuşundan alınan bir fotoğrafta uydu yüzeyini dik olarak kesen parlak iki buzlu kırığı gösteriyor. Uydunun Satürn’e bakan kısmındaki mavi ile renklendirilmiş bölge, buzlu yüzeydeki taneciklerin oluşturduğu ve birbirine ince bir hatla bağlı olan dokuyu gösteriyor.
Yeni görüntüler eşliğinde Rhea’nın yüzeyine ilişkin adlandırma Uluslararası Astronomi Birliği tarafından onaylanmaktadır. Görev süresi 2017 yılına kadar uzatılan Cassini’nin gerek Rhea gerekse de diğer Satürn uydularına yönelik haritalama çalışması sürüyor.
Berlin’deki Alman Havaötesi Enstitüsü Merkezi’nden ve Cassini bilim ekibinden Thomas Roatsch: “Özellikle 11 Ocak 2011 tarihini iple çekiyorum. Cassini bu tarihte Rhea’nın 76 km yakınından geçecek. Bu geçişle elde edeceğimiz görüntüler en iyi Rhea görüntüleri olacak” diyor.
Kaynak: Cassini
Kısaca Rhea: 1528 km çapıyla en büyük ikinci Satürn uydusu olan Rhea, Satürn’den 527 bin km uzaklıkta bulunuyor. Uydu 1672’de Cassini tarafından keşfedildi.