ESO’nun Paranal Gözlemevi’ndeki VISTA teleskopunu kullanan gökbilimciler Samanyolu’na ait daha önce bilinmeyen bir bileşen keşfettiler. Parlaklığı değişen bir yıldız türü olan Cepheid’lerin konumlarını görüntüleyerek, gökada merkezindeki kalın toz bulutları arkasına gizlenmiş olan bir genç yıldızlar diski bulundu.
Paranal Gözlemevi’ndeki VISTA teleskopu ile gerçekleştirilen ve gözlem verilerinin kullanıma açık olduğu Vista Samanyolu Değişenleri (VVV) [1] adlı gökyüzü taraması ile kırmızı ötesi dalgaboylarında merkezi kısımların farklı zamanlardaki çoklu görüntüleri elde edildi [2]. Tarama ile çok sayıda nesnenin keşfi gerçekleştirildi, bunlar arasında değişen yıldızlar, kümeler ve patlayan yıldızlar da yer alıyor (AD-Ocak 2011, AD2-Ağustos 2011, eso1141).
Şili’de bulunan Pontificia Universidad Católica’dan Istvan Dékány liderliğindeki bir gökbilimciler ekibi şimdi 2010 ve 2014 yılları arasında alınan bu verileri kullanarak, dikkat çekici bir keşfe imza attı — kendi gökadamız Samanyolu’na ait daha önce bilinmeyen bir bileşen.
“Samanyolu’nun merkezi şişkinliğinin çok sayıda yaşlı yıldızdan oluştuğu düşünülüyordu. Ancak VISTA verileri yeni bir şey ortaya çıkardı — ve bu gökbilimsel standartlara göre oldukça genç sayılıyor!” diyor yeni çalışmanın baş yazarı Istvan Dékány.
Taramadaki verileri analiz eden gökbilimciler Cepheidler olarak adlandırılan yıldız türüne ait 655 aday yıldız buldular. Bu yıldızlar düzenli aralıklarla genişleyip büzülüyor, bu süreçte bir döngünün tamamlanması birkaç günden birkaç aya kadar değişebiliyor ve bu sırada parlaklıklarında dikkate değer bir değişim gerçekleşiyor.
Cepheidler için parlama ve sönümlenme süresi, sönük olanlar için kısa, parlak olanlar için daha uzun sürmektedir. Amerikalı gökbilimci Henriatta Swan Leavitt tarafından 1908 yılında keşfedilen bu dikkat çekici hassas ilişki, Cepheid çalışmalarını uzaklık ölçümlerinde ve Samanyolu ve ötesindeki uzak nesnelerin konumlarını görüntülemede en etkili yöntemlerden biri haline getiriyor
Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir şey var — Cepheidlerin hepsi aynı değil — iki ana sınıftan meydana geliyorlar, bir grup diğerinden çok daha genç. Ekibin tespit ettiği 655 örnekten, 35 tanesinin klasik Cepheidler adı verilen ve parlak genç yıldızlardan oluşan bir alt-gruba ait olduğu ortaya çıkarıldı. Normalde Samanyolu’nun merkezi şişkinliğine ait sakinlerin çok daha yaşlı olması gerekiyor.
Ekip 35 klasik Cepheid’e ait parlaklık, titreşim zamanı ve uzaklık bilgilerini topladı. Titreşim dönemlerinin yaşlarına yakından bağlı olması şaşırtıcı gençliklerini gözler önüne serdi.
“Keşfedilen 35 klasik Cepheid’in tamamının yaşı 100 milyon yıldan daha küçük. En genç Cepheid’in yaşı ise sadece 25 milyon yıl civarında olabilir, hatta bunlar arasında daha genç ve parlak Cepheid’ler bile olabilir,” diye açıklıyor çalışmanın eş-yazarı, Şili, Santiyago’daki Andres Bello Üniversitesi’nden Dante Minniti.
Bu klasik Cepheidlerin yaşları, Samanyolu merkezininin geçtiğimiz 100 milyon yıldır yeni oluşan yıldızlar tarafından sürekli olarak desteklendiğini somut bir şekilde kanıtlayan ve ancak yeni anlaşılan bir olguyu ortaya koyuyor. Ancak bu sadece Vista taraması ile elde edilen gözlem verileriyle anlaşılacak bir keşif değildi.
Keşfedilen Cepheidleri haritalayarak, ekip Samanyolu’nda tamamen yeni bir özelliğin izini sürdü — gökada merkezi boyunca yayılmış ince bir genç yıldız diski. Ev sahibi gökadamızdaki bu yeni bileşen şimdiye dek bilinmiyordu ve daha önceki taramalarda kalın toz bulutları nedeniyle görülememişti. Bu keşfi, Samanyolu’nun derin yapılarını geniş ölçekte, ve kırmızı ötesi dalgaboylarında yüksek çözünürlükte araştırmak üzere tasarlanan VISTA’nın eşsiz gücünü ortaya çıkarıyor,
“Bu çalışma güncel ya da planlanmış herhangi bir tarama ile ulaşılamayacak olan, aşırı bir şekilde örtülmüş gökada bölgelerininVISTA teleskopunun …. özelliklerini ortaya çıkaran güçlü bir göstergedir.” diyor Dékány.
“Gökadanın bu kısmı tamamen belirsizdi, ta ki VVV taramamızla ortaya çıkarılana kadar!” diye ekliyor Minniti.
Şimdi bu Cepheidlerin şu andaki konumlarında mı doğdukları yoksa buradan uzakta mı meydana geldiklerini araştırmak için yeni gözlemler gerekiyor. Bunların temel özelliklerini, etkileşimlerini ve evrimlerini anlamak, Samanyolu’nun ve gökadaların evrim süreçlerini tamamen anlamak için anahtar konumundadır.
Notlar
[1] VVV taraması gökadamızın merkezi kısımlarını beş yakın-kırmızı-ötesi filtrede gözleyen bir programdır. Bu taramanın toplam alanı 520 derece kare olup, en az 355 açık ve 33 küresel küme içermektedir. VVV doğası gereği çoklu-devirleri incelemekte ve çok sayıda değişken doğaya sahip nesneyi tespit ederek, gökyüzünde gözlenen her bölge için farklı zamanlarda alınmış 100’den fazla konumlandırma bilgisi sağlayacaktır.
Gözlem kataloğunda bir milyara yakın nokta kaynak ve yaklaşık bir miluyon değişen nesne beklenmektedir. Bu sayede Samanuyolu’nun merkezi bölgesine ait üç-boyutlu bir harita ortaya çıkarılacaktır.
[2] Yıldızlar-arası uzaydaki toz bulutları görünür ışığı oldukça etkili bir biçimde soğurur ve saçar, bu sayede onları anlaşılmaz hale getirir. Ancak daha uzun dalgaboylarında, örneğin VISTA’nın gözlediği, bulutlar çok daha fazla geçirgendir, bu sayede tozun ötesindeki bölgelerin tespit edilmesi sağlanabilir.
ESO-Türkiye (Arif Solmaz, Çağ Üniversitesi – Uzay Gözlem ve Araştırma Merkezi, Mersin)