Yeni araştırmaya göre simge haline gelen yapıya Yıkım Sütunları denilmesi daha uygun
ESO’nun Çok Büyük Teleskopu (VLT) üzerindeki MUSE aygıtını kullanan gökbilimciler Messier 16, Kartal Bulutsusu’nda yer alan ünlü Oluşum Sütunları’nın tamamen üç boyutlu ilk görüntüsünü oluşturdular. Yeni gözlemler gökbilimin simgelerinden bir haline gelen bu nesnedeki farklı toz sütunlarının uzaysal dağılımlarını ve birçok yeni detayı gözler önüne serdi — bunlar arasında genç bir yıldıza ait daha önce görülmeyen bir jet de bulunuyor. Kümenin parlak yıldızlarından kaynaklanan yoğun ışıma ve yıldız rüzgarları tozlu Oluşum Sütunları’nı zamanla şekillendiriyor. Yaklaşık üç milyon yıl içerisinde ise tozlu kısımlar tamamen yok olacaklar.
Oluşum Sütunları’nın ilk NASA/ESA Hubble Uzay Teleskopu görüntüsü yirmi yıl önce çekildi. Kısa sürede meşhur olan kareler akılda kalan görüntülerden biri haline geldi. O andan itibaren, birkaç ışık-yılı genişliğindeki [1] bu dalgalı bulutlar hem bilim insanlarını hem de halkı şaşırtmaya devam ediyor.
Yakın yıldız kümesi NGC 6611 ile birlikte uzantılı yapılar, Kartal Bulutsusu denilen ya da Messier 16 veya M16 olarak da bilinen yıldız oluşum bölgesinin bir parçasıdır. Bulutsu ve ona bağlı nesneler yaklaşık 7000 ışık-yılı uzaklıkta, Yılan takım-yıldızı doğrultusunda yer almaktadır.
Oluşum Sütunları yeni yıldızların doğdukları dev gaz ve toz bulutları içerisinde gelişen sütun-benzeri yapıların klasik örneklerinden biridir. Sütunlar, muazzam büyüklükteki mavi-beyaz O ve B yıldızlarının oluşumları sırasında etrafa yaydıkları yoğun mor-ötesi ışınım ve yıldız rüzgarlarının çevredeki daha az yoğun maddeleri dışarıya doğru sürüklemesiyle meydana gelmektedir.
Bununla birlikte, daha yoğun olan gaz ve toz grupları bu erozyona daha uzun süre dayanabilirler. Bu kalın toz paketlerinin arkasındaki maddeler O ve B yıldızlarından kaynaklanan şiddetli ışımadan korunmaktadır.Bu koruma kalkanı bir sütunda parlak yıldızlardan dışarıya uzanan koyu renkli bölümü olup, karanlık “kuyruklar” ya da “fil hortumları” meydana getirir.
ESO’nun Çok Büyük Teleskopu üzerindeki MUSE aygıtı ile Oluşum Sütunlarında devam eden buharlaşma olayı oldukça detaylı bir şekilde tanımlandı ve böylece sütunların yönelimi ortaya çıkarıldı.
MUSE soldaki sütunun ucunun bize doğru yöneldiğini, diğerlerinin aksine NGC 6611’in arkasındaki bir sütunun üstünde yer almaktadır. Bu uç kısım NGC 6661’in yıldızlarından gelen şiddetli ışımaya maruz kalmaktadır ve sonuç olarak sol alttaki, orta ve sağda yer alan ve hepsi de bakış doğrultumuzun tersine yönelmiş sütunlardan daha parlak görünmektedir.
Gökbilimciler NGC 6611’deki gibi genç O ve B yıldızlarının yeni yıldız oluşumuna katkılarını daha iyi anlamayı umut ediyorlar. Çok sayıda çalışma ile bu bulutların içerisinde öncül yıldızların oluştukları tespit edilmiş durumda — onlarda da tabi ki Oluşum Sütunları’dır.
Oluşum Sütunları gibi koşullarda daha fazla yıldızın oluşması, zamana karşı yapılan bir yarış gibidir. Güçlü yıldızlardan çıkan yoğun ışıma sütunları öğütmeye devam etmektedir.
Oluşum Sütunları’ndaki buharlaşma oranını MUSE ile ölçerek, gökbilimciler sütunların daha ne kadar dayanacaklarına dair bir zaman ölçeği oluşturdular. Her milyon yıl içinde Güneş’in 70 katı kadar kütle kaybediyorlar. Şu anda sahip olduğu Güneş’in 200 katı civarındaki kütlesiyle Oluşum Sütunları’nın tahmini yaşam süresi aşağı yukarı üç milyon yıl veya daha fazlası — kozmik zaman ölçeğinde bir anlık süre. Görünüşe göre bu kozmik sütunlara Yıkım Sütunları ismi de uygun düşebilir.
Notlar
[1] Soldaki sütun, yukarıdan aşağıya tek bir nesne olarak düşünülmektedir ve uzunluğunun yaklaşık dört ışık-yılı olduğu tahmin edilmektedir. En uzun sütun olup sağdakinin yaklaşık iki katı uzunluğundadır.